Gerçekten iklim değişikliğinin olumsuz etkileri kendini daha çok gösterir oldu. Birdenbire aşırı soğuklar, aşırı yağışlar ardından kavurucu sıcaklıklar derken hobi bahçesini, çiçeklerimizi yönetmekte zorlanıyoruz ki üreticilere Allah sabır versin. Doğaya uygun şartlarda bitki yetiştirmek o kadar zor ve o kadar çok emek istiyor ki…İç Anadolu’da yaşayan bizler için zaten ilkbahar, yaz, sonbahar sezonu o kadar kısa ki…Öyle ki bakın (baş ve son mevsimlerin yarısı da kışa dahil aslında) üç mevsimi birden alıyorum keyif için çünkü bu bölgede kış mevsimi de bir o kadar kasvetli ve soğuk olduğundan işe gitmesek kafamızı evimizin dört duvarından dışarı çıkaramayacağız. Eskiden kar yağınca bari çıkıp dolaşıp vakit geçiriyor, kar küreme gibi işlerle de dışarda durduğumuz zamanları artırıyorduk. Artık öyle bir kar yağışı da yaşanmıyor. Velhasıl ilkbahar ve sonbaharın yarısını kışa verirsek yaz ve bahar mevsimlerine dört elle sarılıyoruz. İşte böyle böyle Ağustos ayına geldik. Eskiler yani atalar “…Ağustos’un yarısı yaz yarısı kış…” demişler. Bakalım bu sene nasıl olacak yaşayacak ve göreceğiz. O hâlde bakalım bu ay bahçede ne gibi işler yapmalıyız…
Ağustos ayında bahçede yapılacak işler:
1.Günlük sabah – akşam kontrollerini yapmak.
Bitkiler en çok sabah erken saatte yapılan sulamaları seviyor. Son zamanlarda yaşanan yüksek sıcaklıklar sebebiyle de her gün sabah ve akşam olmak üzere iki kere sulama yapmak gerekebiliyor. Sabah sulama yaptığımızda erkenden yaparsak aynı zamanda kahvaltılık salatalık, domates, biber toplayabiliriz. Giyinip işe gitmeden önce ağ ören örümcekleri yollarımızdan temizleyebiliriz. Sebzelerin üzerinde örümcek ağı görürsek uyguladığım yöntemi önermek isterim: Bakıyorum ağ yeni ise bir gün orada kalmasına izin veriyorum ki sebzenin üstüne gelen zararlı böcekleri tutsunlar. Bu örümceğin de benim de işime geliyor. Ancak bırakalım orada dursun diyemeyiz ki bunu denedim:) O durumda ağ bitkiyi de sarıyor ve bitkinin nefes almasını engellediği için ölmesine sebep oluyor. Ne yapıyorum o zaman? İlk gün farkettiğim ağı ikinci gün çalı süpürgesi marifetiyle bitkiden uzaklaştırıyorum. O örümcek gidip bu sefer başka bir yere ağ örüyor. Örsün efendim o da nasibini arıyor. 🙂
2. Olgunlaşan sebze ve meyveleri zamanında hasat etmek.

Bu sene maalesef meyve hasatı yapamıyorum ağaçlarımdan. Ancak sebze yatağındaki sebzelerimi toplayabiliyorum ki onları da zamanında toplamazsak ya tohuma kaçar ya da kartlaşır, ziyan olur.
Hasat ettiğiniz ürünler fazlaysa size uğrayıp bi ferah kahvenizi içenler, hâl hatır sormak için uğrayanlar şanslılar hemen onlarla paylaşabilirsiniz. Kalanları da kurutma, dondurma, reçel yapma, konserve ya da turşu kurma metotları ile kışa da lezzet aktarımı yapabilirsiniz.
3. Kuruyan, solan, ölen çiçekleri kıstırmak.

Özellikle güllerin, kelebek çalısının, kadifenin, aynısefanın, petunyanın, sardunyanın kuruyan çiçeklerini düzenli olarak toplarsak daha uzun süreli çiçek açmaya devam ederler. Bunlardan güllerin kesilmesi özel bir önem taşır ve özel bir metodu vardır, buna dikkat edilmesi gerekir.
4. Düzenli sulamaya dikkat etmek.
Sıcak mevsimde çimler, bitkiler ve ağaçlar düzenli sulama isterler. Aksi takdirde çok çabuk kavrulurlar. Hele de sınır bitkileri kuruyup gidebilirler. Sebzeler de ise sebzesine göre davranmak önemlidir. Salatalık, biber bol su isterken domates az su sever. Hepsinin gönlünü hoş tutmaya çalırsak onlar da bizim gönlümüzü hoş tutar ve verimli olurlar.
5. Tohum almaya dikkat etmek.
Bazen kıştan hayalini kurup tüm ilkbaharda fidelerini yetiştirdiğimiz sebze ve meyveleri hasat edip tabağımıza koyup tadına bakma işine o kadar dalarız ki o çok sevdiğimiz sebzenin tohumunu almayı unutabiliriz. Yapmışlığım olduğu için bu kadar rahat yazabiliyorum:) Bu sebeple her türden bir sebzeyi tohuma bırakmayı ve tohum olanları da toplayıp iyice kurumasını sağladıktan sonra saklama koşullarına uygun hale getirmeyi unutmayalım.
6. Kışlık sebzelerin tohumlarını ekmeye başlamak.

Evet şimdiden kışlık sebzelerimizin tohumlarını ekmeye başlamamız aralıklı ekim yapabilmemize de fırsat tanıyacaktır. Bu şekilde ilk donlara kadar kale, maydonoz, ıspanak, pazı, isviçre pazısı gibi sebzeleri bahçeden toplamaya devam edebiliyorum, tavsiye ederim.
Bunların dışında söylemek istediğim sıcaklıklar 20- 25 derecenin altına düşmediği tüm zamanlarda maydanoz, dereotu, rezene, roka, tere ekebiliriz. Burada tek dikkat edilecek husus hangi sebzenin ne oranda güneş istediğini belirlemek ve ona göre ekim yapmak.
Elbette kereviz, pırasa, kırmızı pancar, turp, brokoli, karnabahar, lahanagiller, pak choi, asya yeşilliklerinin tohumları da bu ay ekilmeye başlanmalıdır.
7. Yaz ortası için gübreleme yapmak.

Sebzeler, çiçekler, meyveler ürün verme döneminde oldukça vitamine ve minerale ihtiyaç duyarlar. Zaten ara ara kompost, odun külü, süt, yoğurt artıkları, muz, soğan kabuklarından elde ettiğimiz sular gibi evsel takviyelerle destekliyoruz. İlkbahardan beri de ürün verdikleri bu dönemde daha kuvvetli beslemek gerekir. Hayvansal gübrelerden elde edilen şerbetler, solucan gübresi takviyesi ile bitkilere ihtiyaç duydukları potasyum, fosfor ve azot verilmeye çalışılırsa iyi olur.
8. Mevsimin tadını çıkarmak.

İş güç derken mutlaka bahçede iş yaparken farkındalığımız olmalı ve ânı sıkıntı duyarak değil zevkini alarak yaşayalım ki bir iki aya kalmaz bu günlerimizi çok özleriz…İç Anadolu’da kış oldukça kasvetli geçiyor ve ilkbaharın gelişine nasıl da geri sayıyoruz unutmayalım.
Bir yanıt yazın