Geçen seneki yazıma şöyle bir göz attım. Bu yıl geçen seneye göre daha sıcak ve kurak bir Haziran ayı yaşadık. Ancak biraz tuhaftı…Bir gün önce 38 derece bol güneşli bir hava olurken ertesi gün birden 15 derece, rüzgârlı, gök gürültülü sağanak yağışlı bir gün oldu. Bu birkaç kere de tekrarlandı. Şu son bir hafta elimize montumuzu almadan çıkmaya başladık. Bitmedi iki gündür gündüz çok sıcak, akşam olunca bir rüzgâr çıkıyor ve oldukça da üşütüyor. Kısacası şaşkınız biraz, sanırım bahçe bitkileri de öyle.
Bir arkadaşım Nisan ayında yani esas dikmemiz gereken zamandan beş altı ay kadar sonra frezya çiçeği soğanı getirmişti. Neyse bi deneyelim bakalım dedim ve diktim. Haziran başında yeşil yapraklar çıkmaya başladı ama o kadar cılız ki…Aradan zaman geçti pek bi hareket yok ama bitki yapraklarını gülün gövdesine doğru yaklaştırıyordu ( ya da kediler gelip geçerken onları ittiriyor bilemiyorum:)). İki gün önce bir baktım sarı frezya çiçeği açmış hem de yanında ikincisinin tomurcuğu var. Çok güzeller ve çok güzel kokuyorlar. İyi ki dikmişim; havaların bu garip gidişatı da onun açmasına yardımcı olmuş sanırım…
Diyeceğim o ki güzel Dünya’mızın giderek farklı farklı yaşanan iklimi bizi doğaya neler katabileceğimizi araştırmaya karşı daha ilgili, doğayı korumaya korumaya karşı da daha bilinçli bir hale getirmeli…O zaman şimdi yakın hedefe bakalım yani Temmuz ayında bahçede hangi işleri yapacağımıza:
-Günlük bahçe kontrolü yapmak. Uzayan günler, aydınlık ve sıcak günler sabah kontrollerini aksatmadan yapmamıza izin veriyor. Bunu iyi değerlendirmek lazım:) Sabahın serinliği diye bir kavram vardır ya işte o vakitte dışarı çıkıp her tarafı kontrol etmek oldukça zevkli oluyor. Açıkça söylemek gerekir ki olası sorunlarla ne kadar az karşılaşırsak o kadar zevkli oluyor. Sorunlar ne mi olabilir? Hiç beklemediğiniz bir ya da birkaç bitkinin geceden sabaha kurumuş olması, bir gün önce ikinci turunu açmaya başlayan papatyalarınıza sevinirken ertesi sabah salyangoz tarafından öz suyu emilerek kurutulmuş hale gelmiş olmaları, çiçek açan biber bitkinizin henüz sebebi bilinmeyecek şekilde yan yatmış ve kırılmış olması, ucu çiçekli salatalığınızın öbür ucunun böcekler ya da kuşlar tarafından yenmiş olması, yerinden düşüp kırılan saksılar, bir bitkinin üstünde ansızın artan zararlı böcek popülasyonu gibi gibi pek çok sorun… Bunlardan bir ya da ikisi ile karşılaştığınızda çözüm geliştirebileceğinize inancınız yüksek oluyor da üçten fazlasıyla aynı sabah karşılaştığınızda birden çözümsüz hissedebiliyorsunuz tabii ki. Günün ilerleyen saatlerinde çözümleri bir bir sıralayabilirsiniz elbette. Sıralamalısınız da çünkü çözümü bulup uygulamazsanız sorun kronikleşebilir.
İşte karşısına geçip bir keyif kahvesi ya da taze hazırladığınız buz gibi bir vişne suyu içebilmek için bu sabah kontrolleri olmazsa olmazınız olmalı ve çok çalışmalısınız. Unutmadan sabah kontrollerinde mutlaka büyük saksılarınızın ve yer örtücü bitkilerinizin arasına, arkasına da bakmalısınız ki nem seven salyangoz ve sümüklüböcekler orada üremesinler…
Salyangozlardan korunma yollarını buradaki yazımdan okuyabilirisiniz.
-Tohum toplamak. Kale, ıspanak, pazı gibi serin seven sebzelerimiz tohumlarını oluşturdular ya da zamanla oluşturacaklar. İşte bu tohumları toplayıp ayrı ayrı poşetleyip ya da kavanozlayıp üstünü etiketleyelim ki sonbahar başında ve gelecek ilkbaharda ata tohumlarımızdan güzel sebzelerimizi elde etmeye ve tohumlarımızı paylaşarak çoğaltmaya devam edebilelim.
-Çapalama yapmak. Diktiğimiz domates ve biber fidelerinin ikinci çapalama zamanı geldi (benim gibi karasal iklimde yaşayanlar için). Bu fidelerin köklerinin etrafı dikkatlice yavaş yavaş çapalanmalı, toprağına hava aldırmalı ve evinizde hazırladığınız doğal sıvı gübrelerle sulanmalı. Bu şekilde gerçekten eşsiz lezzette sebzeleriniz oluyor. Eşsizliğine siz yardımcı oluyorsunuz. Bildiğiniz sularla suluyor, bildiğiniz gübreleri veriyor böylelikle de gönül rahatlığıyla tüketebiliyorsunuz.
-Ara budamalar yapmak. Güller, petunyalar, sardunyalar, papatyalar, karanfiller ve ters dut mevsim içinde ara ara budama ister. Ters dut için yerlere kadar uzayan dallarını özellikle küçülen ay döneminde biraz budarsanız hem meyve verme kapasitesi artacak hem de ağacını zın yapraklarının gelişimi daha da iyi olacaktır. Sardunya, papatya, begonya, petunya, karanfil bitkilerinin ölen, kuruyan çiçek ve dallarını günlük kontrol zamanlarında ya da gün içinde toplarsanız bu çiçekler daha da coşkulu açacaklardır. Güller ise gerçekten özenli işlemler gerektiriyor. Bunun için ayrı yazı yazacağım ancak güller içinde üstünde solan ya da kuruyan çiçek bulundurmamak gerektiğini yazayım şimdilik…
-Saksı kontrolü yapmak. Sıcak geçen tüm günlerde saksıda yaşayan bitkilerin sağlığı daha da önemli hale geliyor. Çünkü saksıdaki su çok çabuk buharlaşıyor ve toprağındaki besin de bu hızlı gelişim zamanında çok çabuk azalıyor. Bu sebeple sulanması sabah akşam düzenli yapılmalı ve haftada bir besinli su verilmelidir. Bu saksıdaki bitkinizin gelişimi ve verimi için çok önemlidir.
-Oluşan sebze ve meyveleri zamanında hasat etmek. Bu mevsimde dutlar, erikler, kirazlar, vişneler, ıhlamurlar, çeri domatesler, erken dikilip iyi gelişim gösterebilen biber ve salatalıklar olgunlaşıyor ve toplanma zamanları geliyor. Meyveleri zamanında toplamazsanız dalında çürümeye, kurumaya ya da kurtlanmaya başlayabilirler. Bu sebeple zamanında toplamalı ve gereken değerlendirme metotlarını da uygulamalısınız ( kurutma, dondurma, reçel, sos yapma, meyve suyu yapma, sirke kurma…). Salata sebzelerinin dış yapraklarını düzenli toplayıp kahvaltılarınızda ya da salatalarınızda değerlendirirken olgunlaşan salatalık, biber ve domateslerinizi de zamanında toplamalısınız. Özellikle salatalık ve biber toplanmadığında hemen tohumluk hale gelmeye başlar ve bitki ölüm süreci yaşar. Bu sebeple bu konuda da zamanında davranmak önemlidir.
Adaçayı, civanperçemi, nane, kekik, mercanköşk gibi baharatlarınızı kurutmak için dolunay gününü bekleyip sabahın erkeninde ya da ikindi zamanında toplayıp gölgede kurutma yöntemini seçerseniz baharatınızdan en verimli ve en güzel şekilde yararlanmış olursunuz.
-Bahçe aletlerinin bakımını yapmak. Bu mevsimde bahçe aletlerimizi değişik sebeplerle sıklıkla kullanıyoruz. Çoğu zamanda kullanıp bırakıyoruz yarın yeniden kullanmak üzere…Hasta bir bitki dalı budadığınızda bir başka bitkiye bu hastalığı taşımamak gerekir. Bu sebeple budama makaslarını her kullanımdan sonra dezenfekte etmek çok önemlidir. En azından hasta ya da böcekli bir bitki budamasından sonra yıkayıp temizleyip dezenfekte edip öyle yerine kaldırırsak hem bitkiden bitkiye bulaş taşımamış oluruz hem de aletlerimizin ömrü daha uzun olur.
-Sınır bitkilerinin ve çimlerin bakımını yapmak. Tüm bitkilerde olduğu gibi sınır bitkilerinde ve çimlerde de sulama ve budama oldukça önemlidir. Sınır bitkileri de sıcak günlerde sulamanın artırılmasını ister. Bitkiye örümcekler sıkça ağ örebilir. İstikrarlı bir şekilde bu ağlar temizlenmeli ve sulaması da artırılmalıdır. Çimler de onbeş günde bir biçilmelidir ki uzayan çimlerin arasında böcek larvaları barınıp büyümesin. Çimler de sabah akşam günde iki kez sulanmalıdır. Besine ihtiyacı olduğu düşünülüyorsa da akşam gölge olduğunda besini verilmeli bolca da sulanmalıdır. Gün içinde ve güneşte hiçbir bitkiye besin takviyesi yapılmamalıdır çünkü yakıcı bir etki yapar.
Bütün bu işleri yapmak sorumluluk ve ekstra bir iş görünüyor ve duyuluyor olabilir. Bunlar doğru olmakla beraber eğer bir arının sizin diktiğiniz bitkinin çiçeğinden beslendiğini gördüğünüzde mutlu olabiliyorsanız, küçük bir kuşun sizin diktiğiniz ağacın meyvesinden yediğini ya da dallarında şarkılar söylediğini duymaktan mutlu oluyorsanız, bir kelebeğin kanatlarındaki şahane sanata hayran oluyorsanız, kendinizi uğur böceğine teşekkür ederken buluyorsanız tüm bu yorgunlukları göze almış bir doğa aşığısınızdır. Yorulunca oturun taşa toprağa şöyle bir etrafınızı seyredin ve dinlenin. Hepimize yorgunluktan uyuyakaldığımız, keyifli, güzel bir sezon dilerim.