Lavantalarım ile birlikte Zengarden’dan ananas kokulu adaçayı, pembe pandorea yasemini , fas nanesi fideleri ve pembe servi sarmaşık tohumu da sipariş etmiştim. Bunlardan adaçayını, naneyi ve yasemini kapalı verandamızda saksıya diktim. Adaçayını baharat tarhıma ekip birazdan anlatacağım şekillerde kullanmaya başladığımdan beri eskiden sadece çay olarak tüketmemize üzüldüm. Neyse ki artık bahçemin bana ve aileme hazırlayacağı sürprizlere daha açığım. Aklıma gelmişken servi sarmaşık tohumlarını da erken ilkbaharda içerde saksıya ekerek başlatırım. Şimdi yeni çeşitler önce iç mekânda kendilerine gelsinler baharda baharat tarhında yerlerini alırlar.
Daha önceden de mor yapraklı, alaca yapraklı ve mutfak adaçayı cinslerini alıp baharat tarhıma ekmiştim. Adaçayı hem çok şifalı hem de görseli çok güzel olan bir bitki. Hele bu ananas kokulu adaçayını büyürken izleyin lütfen. Yapraklarının güzelliğini izlemenin, bahçenizde iş yapıp 5 dk dinleneyim dediğinizde bitkiyi incitmeden birkaç tane taze yapraklarından koparıp sıcak suyun içine atarak o enfes aromasını hissederek içmenin, yaz geldiğinde açtığı şahane kırmızı çiçeklerini ister minik bir vazoda kahvaltı sofranızı şenlendirmek için kullanmanın ister dolaptaki buz gibi sütlacın ya da muhallebinin üstüne koyup önce gözünü sonra mideni şenlendirmenin keyfini hiçbir maddi değer ile ölçemezsiniz. Siz siz olun bu keyfi sürdürmek için yaz sonunda kesimler alarak bitkiyi çoğaltın ve içerde saksıda bakıp baharda yeniden bahçe toprağı ile buluşturun. “Geçen sene donmadı” diyerek güvenmeyin ani gelen bir don bitkinizi öldürebilir.
Tüm adaçayı çeşitlerinin yaz kış yapraklarını ve yazdan sonbahara çiçeklerini hem tavuk, hindi, balık yemeklerimi pişirirken nasıl kullandığımı hem de sütlü tatlıların süslemesinde ve kendi yaptığım sodalı yaz içecekleri ile sıcak kış çaylarını şifalandırıp lezzetlendirmede nasıl kullandığımı takip eden günlerde tarifleri ile birlikte anlatacağım. Baharat tarhındaki eksiklerimi tamamladıkça hepsinin görsel kullanımı ve mutfaktaki kullanımını yeri geldikçe paylaşacağım.
Bu yazı adaçayı ile ilgiliydi ancak kısaca nane çeşitlerimden de bahsetmek isterim. Şimdiye kadar kara nane, zencefilli , mint, şekerli ve Fas nanesi çeşitlerimi baharat saksılarıma (neden tarha değil de saksıya ektiğimi sonra anlatırım) ektim. Fas nanesini açıkçası Amsterdam’da keşfetmiştim. Neredeyse tüm kafelerde büyükçe bir kupanın içinde yeşil yeşil dalları, dilim zencefili görünce çok çekici gelmiş ve sipariş etmiştim. İyi ki keşfettim dediğim içeceklerden oldu. İçimi ferah. sağlıklı, görseli çok güzel daha ne olsun 🙂
Bakalım ne zaman pandemi sona erecek ve biz yeniden ne zaman sağlıkla seyahat edebilecek ve yeni keşifler yapabileceğiz.