Yılın son günü olan 31 Aralık günü bahçe sınırımdaki leylandilerin verandaya bakan taraflarına aralıklarla on iki tane lavanta diktiğim için inanılmaz sevinçliyim. Zengarden‘dan sipariş ettiğim fideleri elime ulaştıktan üç gün sonra dikebildim. Önce bir gün dinlendirecektim fidelerimi. Sonuçta yol yorgunu oluyorlardır onlar da 🙂 Sonra “madem iki gün daha bekleyeyim de yılın son günü dikeyim” dedim. Diğer fidelerim ile birlikte üç gün verandada dinlendiler, dış ortama alışmaya çalıştılar. Ortam değiştiren her canlı gibi onlar da yeni yerlerine alışma dönemi geçiriyorlardır bence. Sonuçta 31 Aralık’ta diktim lavanta fidelerimi. Hanımeli ve küpeli çiçeklerimi ise…
Lavantalarımla birlikte sipariş ettiğim bir Çalı hanımelisi’sini ve üç adet Mr. Popple Küpe Çiçeği çalısını da 31 Aralık günü bahçeme diktim. Hanımeli fidesini bahçe kapısının iç tarafında yan boşluğa, küpe çiçeği fidelerinin ikisini evimizin giriş yolunun kapı tarafına sağlı sollu olacak şekilde, üçüncü fideyi de saksıya diktim. Bahçeye diktiğim fidelerin etrafını beyaz taşlarla süsledim ve belirledim. Sınır belirlemek hayatta pek çok konuda olduğu gibi burada da çok önemli çünkü etrafındaki çimler biçilirken yanlışlıkla fidelerimin de biçilmesini hiç istemem doğrusu. İki yıl önce kendimce romantik biçimde, hani öylece çim kenarında kendiliğinden çıkmış gibi olacak ya, kış başında, çim sınırına diktiğim lale soğanlarım bahar başında, ben evde yokken çim biçmeye gelen görevli tarafından yanlışlıkla biçilmişti. Evde olsam uyaracaktım. Görevlinin suçu yok tabi, nereden bilsin, çıkan yaprakları görmemiş. O kadar üzüldüm ve o kadar içim acıdı ki hâlâ unutamıyorum. Bir de o lale ve nergis soğanları eski evimin bahçe toprağının altında kaldı ya merak ediyorum, bir gün fırsat bulan bir lale, bir nergis büyür de o evin yeni sahiplerine ansızın neşe verir mi acaba? Ne güzel olur 🙂 Tabii ki yaşanan bu olaydan ders alınca yeni evimde ne diksem hemen sınırını belirliyorum, “nasılsa söylerim, uyarırım” demiyorum. Sınır belirlemek benim için de iyi oluyor. O kadar çok tohum ve fide dikiyorum ki unutabiliyorum yerlerini. Aslında uzun bir süredir bahçe defteri tutuyorum (ilerde bundan da ayrıntılı bir şekilde bahsedeceğim) ama bazen istenmeyen olaylar olabiliyor ve defterdeki ile topraktaki fide, tohum konumları aynı olmayabiliyor :/ Bahçemde, gerekli önlemleri alana kadar, kedilerin birbirine kattığı tohumlar olabiliyor ve yeniden düzenlemem gereken alanlar ortaya çıkıyor. Bunların da deftere yeniden işlenmesi gerekiyor. “Ee gülü seven dikenine katlanır, katlanacak” diyerek güç topluyorum ben de 🙂
İki Ocak 2021 de diktiğim fide ve tohumlarımı da bir sonraki yazımda yazacağım. Aklımda daha anlatamadığım çok detay var. Diktiğim fidelerin bakım koşulları, diktikten sonra gelişimleri, permakültüre uygun bahçe hazırlamanın kuralları gibi. Zamanı geldikçe bunları da ele alıp paylaşacağım.