Tsundoku: Okuyabileceğinden daha fazla kitap alma isteği…

Başına geliyor mu bilemiyorum ama benim sıklıkla başıma geliyor. Kendimi daha elimdeki kitaplarım bitmeden başka bir merak ettiğim kitabı internette ya da kitapçıda incelerken buluyorum. Sadece incelemekle de yetinmeyip satın alırken… Tam da geçen gün sepete bir kitap eklerken “…acaba bu bir rahatsızlık mı..?” diye düşünmeye başladım. Bugün ise internette çok severek takip ettiğim Treehugger’da…

Sürdürülebilir yeni yıl hazırlıkları

Yeni yıl kutlama hazırlıkları tüm dünyada oldukça büyük bir tüketime sebep oluyor. Giderek artan insan nüfusu bu konuda çığrından çıkan bir artışa sebep oluyor maalesef… Kendimiz için büyük anlamlar yüklediğimiz yılın bu zamanlarını tüm dünyamız için de anlamlı kılmak istiyorum ve benim gibi düşünen pek çok insan olduğunu da biliyorum. Biliyorum günümüzün çılgın tüketim alışkanlıkları…

Bunun adı ne?

Bugün alışveriş yapmak için bir mağazaya girdim. Kıyafetlerin arasında dolaşırken bir anne kız konuşmasına mecburi kulak misafiri oldum (o an orada deneme yapıyordum çünkü). Genç kız annesine o mu güzel bu mu güzel diye sorarken annesi soğuk bir tavırla “…niçin benim yerime arkadaşlarınla alışverişe çıkmıyorsun, onlar sana daha iyi fikir verirler…” diyordu. Kızı ise “…ama…

Dinlemek ve dinlenilmek

Hangisi önemli sence? Bana sorulsa ikisi arasında karar vermem oldukça zor olurdu. Senin için de durum aynı mı? Merak ediyorum. Neden mi merak ediyorum? Çünkü bu soruları kendi kendime çok soruyorum ve maalesef bu soruları sormak ve üstüne düşünmek istemeyen insanlar sanıldığından daha fazla bence… Burada amacım hiç kimseyi kötülemek değil… Sadece benim içimde, tüm…

Önem vermek

Bu konu üstüne çoook fazla kategoride yazabilirim de şimdi olanın üstüne yazıp deşarj olmam gerek sanırım. Bir arkadaş grubu oluyorsunuz ve birlikte bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz. Doğal olarak önceden ileri tarihe kabaca bir gün belirliyorsunuz. Bunun amacı nedir? O tarihe yakın tarihlere esnek planlama yapabilmek ki “…birlikte şunu yapalım…” arzunuzu yerine getirebilmek. Üç aşağı beş…

Hangi iklim kuşağında yaşıyorsun?

Bu yazımı yazarken Köppen İklim Sınıflandırmasını da anlatmak isterdim doğrusu..:) Ancak öyle kısa bir konu değil belki başka bir zaman yazarım. Dilerseniz kendiniz de araştırabilirsiniz tabii:) Bir sayısalcı olarak özellikle lise yıllarımda sözel konulardan hep uzak durmuş yetecek kadar öğrenme yapmıştım. Yetecek kadar dediysem takdir belgesi alabilmek için notlarımın da düşük olmaması gerekirdi elbet…Orada da…

Şen Makas

Meb Şura Salonunda oynayacak olan Şen Makas adlı oyuna biletimizi tam bir ay önceden aldım. J sırasında bilet alabildim öyle söyleyeyim:) Doğrusu tiyatrolarımız için oldukça iç açıcı bir durum bu. Hele salonu tıklım tıklım dolu olarak görmek tiyatrocular kadar beni de heyecanlandırıyor her zaman. Sahnede Melek Baykal’ı canlı olarak görmenin heyecanı da ayrı bir durum…

Atatürk Anısına

(Cumhuriyet’in 100. Yıl Konserleri No:2) Blog yazmak aslında şu anda duvarla konuşmak gibi bir şey… Yazıyorsun, yazıyorsun ama okuyan var mı bilmiyorsun. Kendi kendine konuşmak gibi…Aslında ondan daha iyi bir durum. Bir psikolog dinlemiştim televizyonda, hangi kanaldı, hangi psikologdu hatırlamıyorum ama sözü şöyleydi: “…zihninizde geviş getirmeyin, mutlaka anlatın düşüncelerinizi…” Evet çok doğru demiştim kendi kendime.…