Bu konu üstüne çoook fazla kategoride yazabilirim de şimdi olanın üstüne yazıp deşarj olmam gerek sanırım.
Bir arkadaş grubu oluyorsunuz ve birlikte bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz. Doğal olarak önceden ileri tarihe kabaca bir gün belirliyorsunuz. Bunun amacı nedir? O tarihe yakın tarihlere esnek planlama yapabilmek ki “…birlikte şunu yapalım…” arzunuzu yerine getirebilmek. Üç aşağı beş yukarı aynı tarihi planlayabilmek…
Malum böylesi durumlarda da ne yapılır hemen “…grubu” adında bir whatsapp grubu kurulur ki konu hakkında rahatça haberleşilsin. Birkaç plan yolunda da giderse oh ne alâ grupta sohbetler de yapılır. Herkesin her an uygun olup da aynı anda o mesajları okuması da doğal olarak mümkün değildir. Ama nedense cevap vermeyen hakkında hemen bi soru işareti oluşur.
Bu soru işaretlerinin oluşmasının sebebi bence çağımızın hastalığı olan kişiselleştirme sorunudur. İnsanlar kendilerini bu dünyadaki yegâne önemi olan kişi sanmaya başladığından bir sürü varsayımda bulunmaya başlarlar. Oysa “o” diğer kişi (artık bi anda ötelenmiştir) uyuyor olabilir, duş alıyor olabilir, hastanede hastasının başında olabilir, cenaze evinde olabilir, yolda araba kullanıyor olabilir, pazarda alışveriş yapıyor olabilir, hiç bir şey yapmayıp evde bir kanepede boş boş oturmayı seçmiş olabilir, daha da çoğaltılabilir öyle değil mi? Yani bir şekilde cevap verememiştir ya da vermek istememiştir. Tamamen kişinin o an kendisine ait kişisel bir tercihidir öyle değil mi?
Peki bir soru sormak isterim: Bu zamanında mesajlara anlık cevap yazmayan ya da yazamayan kişinin mesajları cevaplayacağında ne yapması gerekir?
Bence grup mesajlarında yazılanları en başa alıp nezaketen hepsini tek tek okuyarak kendisinin de o yazılana katılıp katılmadığını bildiren en az bir emojiyle daha iyisi bir nezaket cümlesi kurarak sohbete o andan dahil olması gerekir. Her insanın kendine göre büyük bir telaşı okuyamadığı durumları olabilir; böyleyken bile hızlıca okuyup sonuna nezaketen ufak bir açıklama içeren bir cümle yazmalıdır. Bu “arkadaşlarım” dediğimiz gruba duyduğumuz saygıyı, verdiğimiz önemi gösterir.
Hele ki yanlış anlaşıldığını ileten kişiye verilecek cevap da oldukça önem arzeder. O kişiye ithafen kısa ve nezaket içeren bir mesaj yazılabilmelidir.
Böylesi bir durumda yazılabilecek iki cevap yazıyorum buraya ki siz de kendi kendinize bir alıştırma yapıp üstüne bir düşünün:
1.Mesajlar o kadar çoktu ki okuyamadım.
2.Mesajlar o kadar çoktu ki maalesef hızlıca okuduğumdan atlamış olabilirim, kusura bakma lütfen.
Eminim içinizden kendinize dürüstçe cevabınızı vereceksiniz. Benimle de paylaşmak isterseniz yorumlara yazabilirsiniz.(Buna zaman zaman ben de şöyle cevap verebiliyorum: Bu duruma o kadar çok maruz kaldım ki ben de böyle vurdum duymaz davranabiliyorum. Sonra da bunun ne kadar yanlış olduğunu düşüncelerimle çeliştiğini görüp üzülüyorum.)
Hepimizin birbirimize ve çevremizdeki tüm canlı- cansız varlıklara asgâri düzeyde de olsa önem vermeye çalıştığı günler dilerim.