Bu yazımı yazarken Köppen İklim Sınıflandırmasını da anlatmak isterdim doğrusu..:) Ancak öyle kısa bir konu değil belki başka bir zaman yazarım. Dilerseniz kendiniz de araştırabilirsiniz tabii:)
Bir sayısalcı olarak özellikle lise yıllarımda sözel konulardan hep uzak durmuş yetecek kadar öğrenme yapmıştım. Yetecek kadar dediysem takdir belgesi alabilmek için notlarımın da düşük olmaması gerekirdi elbet…Orada da ezber yeteneğimi konuşturmaya çalışırdım:) Sözü dolandırdım ama evet coğrafya konusunda hep eksik hissettim kendimi. Ta ki bitkilerle yakından ilgilenmeye başlayana kadar. Nasıl bir ilgisi mi var? Var var yaşıyorsanız ya da yaşayacaksanız göreceksiniz. Hava durumuna bakarken bile “… Yarın nasıl giyinmeli?, Yanıma ne almalıyım?…” sorularına “…Bahçede durum ne olur? Ne gibi önlemler almalıyım?…” soruları da eklenecek:)
Her yapmaya kalkıştığım işin detaylarını öğrenmeyi ve bilimsel dayanaklara yakın yaşamayı, çalışmayı severim. Tabii ki bahçe işlerimi yaparken de durum aynen böyle. Bu sebeple de coğrafya ile ilgili pek çok konuyu da araştırıyorum (biyolojinin yanı sıra).
Öyle büyük bir bahçeye de sahip değilim doğrusu ancak bana yıl boyu kahvaltılarımda, yemeklerimde eşlik edecek bir kaç sebze meyve yetiştiriyorum elbette… Az ya da çok farketmez hele ki bahçe gibi ev hayatını sürdürmekle de ilgili her şey dünyamızın ekosistemini etkiliyorsa bunu en doğru şekilde yapmaya çalışmak insan olarak görevim diye düşünüyorum. Bu Dünyada yalnız yaşamıyoruz ve başka yaşanacak gezegenleri aramaktan önce (ya da bunu profesyonel olarak yapanlara bırakarak) yaşadığımız bu mavi gezegeni sonuna kadar korumalıyız diye düşünüyorum.
Başlangıç olarak da hem kendi isteklerim hem ailemin istekleri hem de yaşadığım bölgede ve dolayısıyla tüm dünyada ekolojik sistemin istek ve ihtiyaçlarına göre bitki yetiştirmek istediğim için önce benim yaşadığım yerdeki iklim kuşağında hangi şartlarda ekim dikim yapabileceğimi öğrenmem gerekti.Açıkçası bu konuda pek çok kitap ve makale okumanın yanı sıra Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün sayfalarından da oldukça faydalandım ve faydalanmaya devam ediyorum. Burada da faydalandığım bilgileri paylaşmak istiyorum.
Öncelikle aşağıdaki haritaları detaylı bir şekilde inceleyin. Eğer Türkiye’de değil başka bir ülkede yaşıyorsanız kendi yaşadığınız ülkenin bu türlü haritalarına ulaşın ve inceleyin lütfen. Bu haritaları incelerken aklınızda şu sorulara benzer sorular olması ve bulduğunuz cevapları not edeceğiniz bir aracınızın yanınızda olması faydayı artıracaktır;)
-Bu haritayı hangi amaçla inceliyorum?
-Yaşadığım yerde hangi harita rengi hakim?
-Yaşadığım yerde yılın en soğuk günleri ortalama hangi derecelere kadar soğuyor?
-Bu sıcaklıklarda hangi bitkiler yaşanacak donlara tam dayanıklı, hangileri yarı dayanıklı ve hangileri donlara karşı dayanıksız?
-Bölgeme en yakın sıcaklıklarda yetişen bir bitkiyi ben de bölgemde yetiştirmek istersem soğuk günlerde içeri alabilecek yerim var mı?
daha da bu soruları çoğaltabiliriz. Doğru düzgün vereceğimiz her cevap da bizim bitki yetiştirme döneminde daha planlı ve hazırlıklı olmamızı sağlar.
Örneğin yukarıdaki haritaya bakınca ben 7b kuşağında bulunduğumu görüyorum. Kışın en soğuk günlerinde -15 derece olduğunu okuyorum. Geçen kış -19’u gördük elbette ancak burada yer alan ortalama değerdir. Her zaman birkaç derece altını ya da üstünü de dikkate almak gerekir.
Bitki sıcağa dayanıklılık haritasına baktığımda da sıcak günlerin 60 ila 90 gün sürdüğünü görüyorum. Bu bilgi bana tohumları ne kadar süre içerde başlatmam gerektiğine dair de bilgi veriyor. Sonbaharda yetiştireceğim serin gün bitkilerini de aşağı yukarı ne zaman ekeceğimi belirlememi sağlıyor. Böylelikle yazın sıcak günlerinin rehavetine kapılmadan serin günlerin de geleceğini ve yapılacakları unutmadan planlama yapmam gerektiğini bana hatırlatıyor.
Yukarıdaki tabloları incelemek de oldukça yerinde olacaktır. Benim nasıl inceleme yaptığımı anlatayım size:
Ankara daha önce de yazdığım gibi genel olarak 7b iklim kuşağında. Yukarıdaki “il merkezleri bitki soğuğa dayanıklılık haritasında 8a da, “il merkezleri sıcağa dayanıklılık haritasında” ise 6. iklim kuşağında yer aldığı görülüyor. Ben yaşadığım yerin Ankara haritasının tam olarak neresinde yer aldığına bakıp yıllar içinde de burada yaşanan meteorolojik olayların ortalama değerine bakıp bir anlam çıkarıyorum ve 7. kuşakta olduğumu değerlendiriyorum.
Ayrıca aldığım tohumların paketinde “iklim kuşağı 8-10 ” yazıyorsa bu bitkiyi Ankara’da yetiştirmek istediğimde zorlanırım. Çünkü kış mevsimi geldiğinde bu bitkiyi içeri almam gerekir. Erken ilkbaharda da dışarıda ekimini yapamam çünkü hava henüz ısınmamış olur. Eğer tohum paketinde 6-8 yazıyorsa gönül rahatlığıyla bölgemde yetiştirebileceğimi, kışın içeri almak zorunda kalmayacağımı anlarım.
Örneğin yazının başındaki o güzelim melek borazanını kendi bahçemde yetiştiremem. Çünkü bitki tropik, deniz kenarı şehirlerde daha iyi gelişim sağlıyor. Ben ise ancak konteyner saksıda yetiştirebilirim ki soğuk günlerde içeri alabileyim. Bu durumda da bahçe toprağına dikilince çok iyi gelişim gösterip bol bol kokulu çiçekler açan bu bitkiyi saksının daracık toprağına hapsetmiş olacağımdan gelişimi yavaş, çiçekleri ve kokuları az olacaktır.
Bütün bunları bilmek, okumak, öğrenmek bahçenize olabildiğince hakim olmanızı sağlar. deneysel yetiştiricilik yapmak istediğinizde yol haritanızı belirlemenizi sağlar. Bitkilerinize en uygun ortamı ve koşulları oluşturmanızı sağlar. Ayrıca bir diğer faydası da bahçenizi gezdirdiğiniz arkadaşlarınızın bitmek tükenmek bilmeyen “…şunu da yetiştirseydin…bunu da yetiştirseydin…” cümlelerini her duyduğunuzda kendinize şefkatle yaklaşmanızı sağlar;)
KAYNAK: http://www.mgm.gov.tr/