Koskoca bir yaz mevsimini daha arkamızda bırakmak üzereyiz. Doğrusu ben kendi adıma bu yaz mevsiminden pek bir şey anlamadım. Önceleri serin ve çok yağışlı bir ilkbahar ardından kavurucu sıcaklıkları olan bir yaz sezonu geçirdik. Sonra annem hastanede yatmaya başladı derken bak Eylül ayı kapımıza dayandı. Aslında Eylül ayını da çok severim ancak doya doya yaşayamadığım…
Sanki yaz mevsiminin uzun ve sıcak günlerini arkamıza alıp hem çalışıp hem tatil yapan bizleri biraz daha sıkı disipline girip çalışmaları artırabilmemiz için toparlayıcı bir ay bu eylül ayı…
Güzelim yaz günlerinde bahçede ne kadar vakit geçirirsem geçireyim eylül ayında hep bir hüzün çöker bana… Kendimi şöyle söylenirken bulurum: “…bu sene de ilkbahar ve yaz geldi geçti yine bahçede ne kadar az zaman geçirebildim…”. Oysa sadece yapılması gereken işler için bile çoğu zaman sabahın erkeninden akşamın karanlığına kadar iş yaptığımı, akşamında da hafif bir…