Kendi kendine bahçende ve evinde bitkilerle ilgili okuduğun ve okuyup uyguladıklarını, dünya üzerinde, tabi ki kendi ülkende de olan, tüm bahçe severlerle birlikte gerçekleştirdiğini düşünmek gerçekten çok değerli:) Nasıl mı? tabi ki onların yayınlarını takip ederek. Dünya çapında bahçecileri yani kent bahçesi ile uğraşan insanların kitaplarını ve sosyal medya yayınlarını takip etmek onlardan da yeni bir şeyler öğrenmek ve uygulamak o kadar güzel ki…
Bu takip ekim dikim tarzı, zamanlaması, hem sebze-meyve alanlarında hem de bitki türlerinde yeni trendlerin neler olduğu gibi konularda tüm dünya ile eş zamanlılık sağlıyor (tabi ki coğrafî olarak yaşadığınız bölgenin iklimsel koşullarına göre iklim bölgesini belirlemek kaydıyla zira iklim bölgelerinin benzer olduğu ülke ya da yerleşim yerleriyle eş zamanlılık yaşayabilirsiniz). (Bulunduğunuz bölgede bitkilerin soğuğa dayanıklılıklarını Zengarden’ın bu çalışmasından görebilirsiniz). Diğer kent bahçecilerinin yaptıklarını okumak ve seyretmenin en önemli getirisi ise yalnız olmadığını ve yaptığın işin ne kadar değerli olduğunu tekrar tekrar hatırlatması oluyor.
Sevdiklerim ve kendim için güzel yemekler yapmayı, evimin içinde dışında sebze, çiçek yetiştirmeyi, evimi temiz tutmayı seviyorum. Tüm bunlar bana huzur veriyor. Rutine kapıldığımı hissedersem hayatıma yeni öğrenecek şeyler bulup katıyorum. Böylece gelişmiş de oluyorum. İnanır mısınız tüm bunlara “ne gerek var” diye yaklaşanlar var.
Ne yazık ki pek çok insanın zihninde “ne gerek var?” diye bir kalıp oturmuş hayatın her alanında bunu kullanıyorlar. “Ne gerek var bahçene sebze ekmene, ihtiyacın mı var?”, “ne gerek var da meyve ağaçlarla kendin ilgileniyorsun?”, ” Ne gerek var da çiçek ekiyorsun bir de onunla uğraşıyorsun? çok mu boş zamanın var?”, ” Ne gerek var evde ekmek yapmana?” Ohooo o, o kadar çoğaltabilirim ki bu enerji sömüren örnekleri ama ne gerek var:) Bunların yanı sıra yukarıda da bahsettiğim gibi küçüklü büyüklü, bahçecilikle amatör ve profesyonel bir şekilde uğraşan insanlar da var, iyi ki…Profesyonel olarak uğraşanlardan bir kaçını yazmak isterim: @nikijabbour @şerifeaksoy @SavyGardening @sehirli-bahcivan
Gelelim “ne gerek varcılara”…
Ne gerek varcılar, karşılarındaki kişinin statüsüne bakmıyor, sosyo-kültürel durumuyla da ilgilenmiyor, bir de üstüne bilgi ve tecrübe birikimine bakmaksızın da hor görmeye çalışıyorlar. Ya açık açık ya da ses tonlarıyla, işini yaptırmayı bilmemekle, moda tabirle ezik olmakla itham ediyorlar. Henüz bir filizin yaprağına, üstünde daha tohum kabuğu dururken, sevgi ve hayranlıkla bakamayan ya da o filizi, bitkiyi hayran hayran seyredenin hayranlığından mutluluk payı çıkaramayan birisinin de bu ithamlarına önem vermemek gerek biliyorum. Biliyorum da kırıcı oluyor ve yalnızlığa itiyor. Sosyal bir insansanız da kendi dünyanızda yaşamak yerine paylaşmak istiyorsunuz elbet.
Bahçemde küçücük bir alanım var ama olsun küçük de olsa var. Orada ailem için şifa kaynağı olduğuna inandığım, hiç bir kimyasal kullanmadan, permakültür yaklaşıma uygun, sıfır atık kavramını ucundan kıyısından yakalayarak tadımlık sebzeler, baharatlar, meyveler yetiştiriyorum. Bunun yanı sıra üreticiden de almaya devam ediyorum gıdalarımı. Eko çeşitliliğin devamına küçük de olsa bir katkıda bulunmanın, tohumdan bir şeyler yetiştirip besinlerde kullanmanın, sağlıklı, şifalı içecekler hazırlamanın, yetiştirmenin mutluluğunu yaşamak bana çok iyi geliyor. Kısıtlı zaman ayırabilsem de bunları başarmak o kadar iyi geliyor ki…
Çiçeklerin fidelerinin büyümesini izlemek açacak mı açmayacak mı diye heyecanla beklemek, açınca renk cümbüşü ile büyülenmek, o cümbüşe eşlik eden böcekleri, kuşları izlemek, hayran olmak, bu hayranlığı hissedip hayatın genelinde bir anlam aramak…Sözcüklerle tarifi zor olan konular öyle değil mi?
Sevdiklerine ve kendine atalarının yaptığı gibi ara sıra da olsa ekşi maya ile ekmek hazırlamak, canlarının istediği yemekleri hazırlamak, tertemiz bir evde muhabbetle oturmak, gezinmek ve yapabildiğin için şükretmenin hazzını yaşamak çok değerli bence… İllâ bahçeye değil küçücük bir saksıya dahi tohum ekmeyen ( ki ben yıllarca saksıda bazı sebzeleri ve çiçekleri yetiştirmiş biri olarak yazıyorum) ya da hayata hep olumsuz bir yerinden yaklaşmayı huy edinenler bu hazzın nasıl olduğunu bilemez ve “ne gerek varcı” olurlar diyerek bitireyim bu yazımı:)