Çok uzun geçen bir Şubat ayı bitti ve Mart ayının ilk günlerindeyiz artık. Acıyla geçen zaman çok uzun sürüyor, yani öyle algılanıyor. Ülkemizde yaşanan deprem felaketi tüm ülkemize böyle hissettirdi. Bu bir bahçe yazısı olduğu için bu konuyu burada ele almayacağım. Ancak görüyoruz ki biz acıyla tüm işlerimizi yavaşlatıp nasıl deprem bölgesine bir faydamız olur diye düşünürken doğada iş yavaşlatmak gibi bir durum söz konusu bile olmuyor. Mutfağımda bulunan sümbül çiçeklerim açtılar ve etrafa mis gibi kokuları yayıldı. Bahçede her zaman ilk önce çiçeğini açan ve mavi beyaz, mini mini haliyle beni büyüleyen, bir yabani ot olan bahar mavisi (veronica hederefloia) 1 mart itibariyle açmaya başladı. Ee birinci cemre 20 Şubat’ta havaya, ikinci cemre 27 Şubat’ta suya düştü. Üçüncü cemre de 6 Mart’ta toprağa düşecek.
O hâlde Mart ayında yapılacak işlerimizi de anlatmanın zamanı geldi…
Mart ayında bahçede yapılacak işlerimizin sayısı artmaya başlıyor. Her zaman işler insanı korkutmaz öyle değil mi? Bana göre bahçede işlerin artması demek açık havada geçirebileceğimiz saatlerin de artması demek. Arkasından gelecek muhteşem, büyüleyici çiçeklerin seyri, sebze tarhlarından gelecek, nasıl yetiştiğini birinci elden bildiğimiz, leziz sebzelerimizin tadı, baharat tarhlarından gelecek soğuk çaylarımızı ve kış çaylarımızı şifalandıracak, lezzet katacak baharatlarımızın kokusu da bu işin kaymak tarafı değil mi?
Mart ayında yapılacak işlerimizi sıralamaya başlayayım:
1.İç mekânda tohumları sırayla başlatalım.
Bu sırayı neye göre belirliyorum? Tabii ki tohumların topraktan filizlenerek çıkma sürelerine göre…
Bu durumda kendi ektiğim tohumlardan söz ederek başlayacağım. Sen de kendi ekeceğin tohumlara bu süreci dikkate alıp o tohum hakkında bilgi edinip başlayabilirsin:) Bu arada ben elimden geldiğince ay takvimini de göz önünde bulundurmaya çalışıyorum. Tıpkı eskiden atalarımızın yaptığı gibi…
Bu sene 27 Şubat’ta acı biber tohumlarımı (jalapeno, anço grande, kıl biber, renkli minik acı biber) ektim. Geçen sene mor acı biber bulmuş ve dikmiştim iki kök, çok lezzetliydi ve sofrada rengiyle harika oluyordu. Maalesef tohumunu almayı ihmal etmişim. Bunca çeşidin içinde mor biberim de olsaydı keşke diye hüzünlendim. Size de oluyor mu acaba?
28 Şubat’ta da tatlı biber tohumlarımı (pimento, minik kırmızı turşuluk, kıl biber) ektim. Soğan, marul tohumlarını da ektim. Bunların yanı sıra bazı çiçek tohumlarımı da ekmeye başladım: Kadife, haseki küpelisi, şifalı Alman papatyası, ölümsüz çiçek ve ekinezya. Bu çiçekler de tohumdan yetiştirildiğinde son donların da geçtiği Mayıs ayının ikinci haftasında bahçeye dikilecek kıvama geliyorlar.
Bu arada yeni viyollerime de fide dikim topraklarını hazırladım. 2 Mart günü de domates çeşitlerini, altın çilek ve melisa, miskotu gibi baharat tohumlarını da ekeceğim.
Kısaca iç mekânda tohum başlatmanın tam sırası…
2.Ay başında genel bir bahçe toparlaması yapalım.
Zaten her ay kontrol yapıyorduk. Şimdi ise artık malçların altında neler oluyor diye kontrol etmenin zamanı. Sürprizli bir zaman çünkü toprağın üstüne çıkmaya başlayan laleri, nergisleri, mine çiçeklerinin mini mini yapraklarını, kurumuş gibi duran kasımpatılarının dibinden yeni süren yaprakları da görmeye başlıyorsun.
Bu arada salyangoz yavrularını da görüyorsan hemen elle toplamaya başlamalı, odun külü ile tarhların etrafına önlem almalısın. Ben geçen sene öğrendiğim ama uygulamasını bu sene yapacağım bir yöntem de kullanacağım yağmurlar başladığında. Yağmurlar başladığın da iri salyangozlar da dolaşmaya başlıyor bahçede ve bitkilere zarar veriyorlar. O yöntemde de bir kasenin içine bira döküp gezindikleri alanın ortasına kâseyi koyuyorsun. Çok seviyorlarmış kokusunu ve tadını sonrasıysa malum, bakacağım işte…
3.Gülleri kontrol edelim.
Bu kontrolde göreceksin ki dalların gözünde tomurcuklar oluşmaya başlamış. Geçen yıl kendi kendime söz vermiştim okuduğum bilgileri uygulamakta gecikmeyeceğime bakalım bu sene ne olacak? Şöyle ki güllerin tomurcukları iyice büyümeden önce de bir genel ilaçlama yapmak iyi oluyor. Böylelikle parazitler dallardan beslenmeye başlamadan önlem almış oluyoruz. Tabii ki doğal karışım ilaçlarımızdan bahsediyorum. Ben bahçeye gelen kediler orayı burayı kazmasın diye bir fıs fıs şişeye hazırladığım ev yapımım olan sirkeden hemen gül dallarına da sıktım azar azar. bu hafta sonu da arap sabunu, kırmızı biber, sarımsak karışımımdan sıkacağım. Bahçe bir laboratuvar bakalım bu sene nasıl güzelliklerle karşılaşacağım?
4.Yükseltilmiş sebze ve baharat tarhlarında nasıl ekim yapacağımızın krokisini hazırlayalım.
Münavebeli ekim yapmak sebzelerimizden daha iyi verim almamızı sağladığı gibi toprağımızın da tek taraflı besin eksikliğine uğramasını engelliyor. Her sene aynı yere domates fidesi dikerseniz toprağın o kısmında sürekli aynı mineraller eksiliyor ve domateste de verim düşüyor bu diğer sebzeler için de geçerli tabii.
Bahçe ajandamız burada da imdada yetişiyor çünkü orada her şey kayıtlı:) Bu sene hangi kısma hangi sebzeyi, baharatı, çiçeği dikeceğime tarhın karşısına geçerek ve geçen yıl yaptıklarıma bakarak karar veriyorum. Kardeş bitkileri de göz önünde tutmaya çalışıyorum elbette… Örneğin geçen sene domateslerin arasına diktiğim maydanozlar o kadar iyi oldu ki hem lezzetliydiler hem de maydanoz çiçekleri domatese faydalı oldular;)
Bu krokiyi çizerek, yazarak hazırlarsak fideleri bahçeye taşıma zamanı geldiğinde şaşkınlık yaşamadan dikiveririz.
5.Dışarıda bıraktığımız büyük, plastik, konteyner saksılarımızı kontrol edip kırık dökük yoksa bu aydan başlayarak son donlara kadar topraklarını zenginleştirme çalışmalarını yürütelim.
Bunun için aralıklarla biriktirdiğim çay demlerini, kahve telvelerini, odun külünü ve kompostu kullanıyorum. Ayrıca kış boyu aldığım sütlerin -ki üç ya da beş litrelik kaplarla alıyorum- kaplarını suyla çalkalayıp o suyu ağaçlarımın dibine döküyorum, bir reçel ya da bal kavanozu bittiğinde çalkaladığım suyu yine bahçede değerlendiriyorum. Toprağımızı besleyelim ki o da faydalı bakteri ve mineralleriyle sebzelerimizi beslesin. Bu arada domates dikeceğimiz toprağı her türlü kalsiyum içeriği ile beslersek domateste burun çürüklüğü ile karşılaşmayız. Unutmamamk gerekir ki her şeyin azı karar çoğu zarar olur. Yaptığım her şeyde ölçülü olmaya çalışalım.
6.Ayın ortalarında çimlerimizi bir tırmık ile havalandırmaya başlayalım.
Kış boyu ezilen çimlerimizi havalandırırsak güzel ve yağışlı havalarda yeniden yeşermeye başlarlar ve daha sağlıklı olurlar. Oldu ki sararan bölgeler var ve iyileşmeyecek gibi görünüyorsa da ona götre tedbir almamız gerektiğini biliriz.
7.Bahçedeki bahar budamalarını tespit edelim.
Gül, kelebek çalısı, berryler bahar budaması da isterler. Bu budamaları ise ayın küçüldüğü tarihlerde yapmak iyi sonuç veriyor.
Yakınlarını kaybeden ailelere tekrar başsağlığı diliyor; akıl ve beden sağlığı yerinde olan bireyler olmayı sürdürebilirsek yaşadığımız ülkeye, dünyamıza daha faydalı insanlar olacağımızı düşündüğümden de hepimize ailelerimizle bol bereketli, sağlıklı bir sezon geçirmeyi diliyorum.