Gördüğünüz gibi mutfağımda sümbüllerim açmaya başladı. Bu bana bahçede ağaç altlarındaki çiçek soğanlarımın da yakında boy göstereceğini haber veriyor. İşte bunu hissettiğim anda heyecanlanmaya başladım ama anında bu heyecanı fazla gösterişli yaşamamaya düştü fikir yapım…Neden mi ülkemizde yaşanan depremden dolayı keder duygum henüz canlı da ondan…Ancak yaşam bir kesitini alıp durdurup tablo gibi duvarımıza asacağımız bir şey değil. Yaşam akışkan bir yapıya sahip ve fotoğrafta görüldüğü gibi doğa bunu ispatlıyor. Sümbül soğanı “…bu sene ben açmayacağım…” demiyor. Ağaçlarımı gezdim dün ve tomurcuklanmaya başlandığını gördüm ve evet ağaçlar da durmuyor, “…ben bir ara vereyim…” demiyor. Evet kederliyiz ancak durursak ülkemize bir de biz zarar vermiş oluruz. Bu sebeple yapılacak işlerimizi yapmak hem bizim isteğimiz hem de vazifemiz. O hâlde Ocak- Şubat aylarında bahçede yapılacak işler nelermiş bir bakalım…
En son “Aralık ayında bahçede yapılacak işler” yazımda bahsettiğim ajandayı tuttuğunu düşünüyorum. Ne mi olacaktı bu ajanda da?
2023 ilkbahar döneminde bahçede ne görmek istiyorsak onun tasarımı, elimizde var olan tohumların dökümü, eksik tohumların belirlenmesi, eksik tohumların güvenilir kaynaklardan elde edilmesi gibi gibi işler güçler bu ajanda da yerini aldı ve almaya da devam ediyor.
Unutmayalım ki bahçe ajandası içine yazılarımızı yazıp bir kenara koyacağımız bir ajanda değildir. Yaşayan bir ajandadır. Sürekli üstüne notlar alınan, çizimler yapılan bir ajandadır. Bu sebeple ister bir ister erişilebilir bir kaç ajanda tutabilirsin…
Ocak ayında:
-Ocak ayında bahçede çok fazla yapılacak bir şey yok yaşadığım iklim kuşağında. Ancak,
-Mutlaka haftada bir bahçeyi dolaşıp kar, dolu, rüzgâr sebebiyle kırılan dal var mı?
-Yerinden oynayan bahçe taşları var mı?
gibi bahçe kontrolünü mutlaka yapıyorum ki havalar ısınmaya başladığında yapılacak işleri rahatça planlayabileyim. Tabii ki şunu da unutmuyorum ki “hayatta hiç bir şey tamamen planlandığı gibi gitmez!”
-Elimizdeki tohumları kontrol edelim.
-Bu sene ne dikeceğimizi planlayalım.
-Eksik tohumları sipariş edelim ya da sipariş edeceğimiz tohumları not edelim.
Şubat ayında:
-Aktif bir yükseltilmiş sebze yatağınız varsa ve karlar altında ölü bitkiler olduysa onları temizleyelim.
-Biriktirdiğimiz odun küllerini, kurutulmuş ve ezilmiş yumurta kabuklarını, kahve telvesi ve demlenmiş çay yapraklarını sebze, baharat yataklarımıza, güllerin diplerine, leylandilerin diplerine uygun oranlarda paylaştıralım.
-Karlar eridiğinde sebze yataklarında minik salyangozlar görürsek tek tek toplayalım.
-Salyangoz gördüğümüz ya da görme olasılığımızın fazla olduğu bölgelere biraz daha fazla odun külü serpiştirelim. Aksi takdirde bahçenin nemli, havanın da ısındığı dönemlerde maalesef bitkilerimize musallat olurlar ve bizi bezdirirler:)
-Eğer bahçede soğuk çerçevemiz varsa serin hava bitkilerinin (kale, kışlık ıspanak, brokoli, kereviz, pırasa…) tohumlarını ekebiliriz. Böylece erken ilkbahar hasadıyla sofralarımız şenlenebilir.
-Yavaş yavaş iç mekânda bazı tohumlarımızı ekmeye başlayabiliriz. Acı biber tohumlarının fideye dönüşmesi epey süre aldığı gibi bazı acı biber tohumları oldukça geç gelişiyorlar. Bu sebeple şimdiden iç mekânda bu tohumlarımızı ekebiliriz.
-Serin hava seven sebze tohumlarımı ben bu ayın sonuna doğru iç mekânda başlatacağım. Böylelikle fidelerimi Mart 15 gibi bahçedeki yerlerine alabilirim ve erken ilkbahar donlarından fazla etkilenmeden yaz mevsimine kadar kahvaltı sofralarımda ıspanak, kale, hardal, renkli pazı, pancar yerlerini alabilirler:)
-Vee evet yeni bir yükseltilmiş sebze yatağı istiyorsan da bunu gerçekleştirmenin şimdi tam zamanı…Yatağınızı hazırlar ve ekim dikim zamanına kadar toprağını zenginleştirmeye çabalayabilirsiniz ki bütün bunlar bahçede daha fazla zaman geçirmenin, yeni gelecek sezonun capcanlı geçmesinin ve ümidin yeşermesinin en güzel yolu olabilir.