Sık sık yazdığım gibi biz toprağı iyi beslersek toprak da bizi iyi besler. Toprağımızı en iyi besleyen gübre çeşitlerinden biri ve belki de benim en sevdiğim gübre çeşidi bu yeşil gübrelerdir.
Sonbaharın sonlarına doğru, yaklaşık, son hasadı da yapılmış domates fidelerinin sökümüne doğru sebze yatağıma bolca hardal tohumu, ıspanak çeşitleri tohumu, kale tohumu, pazı tohumu ekiyorum. Serin seven bu yeşillikler hemen filizleniyor ve tam kış başında, artık yazlık sebzelerin hasadının bittiği, içeri girme vaktinin gelmesinin hüznü sırasında imdadıma yetişiyor:) Hâlâ bahçeye çıkıp kahvaltıya yeşillik toplamanın zevkini bana tattırıyor. Mutlaka yapın, bir kere tadına varınca asla vazgeçemeyeceksiniz garanti ederim. Karlı günler gelene kadar, dondurucu gece soğukları başlayana kadar ister benim gibi kahvaltılık, ister öğleden sonra yapacağınız kiş, pizza için iç malzemesi isterse de akşam yemeği ya da salatası malzemesi olarak toplamaktan büyük zevk alacaksınız. Benim gibi hissederseniz de o tadı bir daha satın aldığınız hiç bir sebze de bulamayacaksınız.
Düşünsenize toprağınızı neler neler katarak, büyük bir özenle besliyorsunuz onlar da o besinleri alıp fotosentez yaparak size zengin bir mineral ve vitamin kaynakları oluşturuyorlar. Muhteşem değil mi?
İşte sonbaharın sonunda ektiğimiz tüm bu yukarıda saydığım (benim de denediğim) tohumların yanı sıra çavdar, kırmızı yonca, kışlık bakla gibi (bunları ben denemedim ama kaynaklarda var) tohumları da sonbaharda ekebilirsiniz. Böylelikle kendiniz için hasat ettiğiniz dışında soğuklar başladığında donan kısımları ya da donmamış kısımlarını da erken ilkbaharda toprağınıza karıştırarak toprağı nitrojen, azot gibi elementler ve diğer minerallerle beslemiş, faydalı bakterilere de besin sağlamış olursunuz. İlkbaharda da çemen otu, kızıl üçgül, karabuğday, acı bakla gibi tohumları ekebilirsiniz. aynı şekilde toprağı besleyeceklerdir. Ben bu ilkbahar tohumlarını da denemedim. Çünkü yaşadığım bölgede kış sert geçiyor ama ilkbaharda illa ki ıspanak, hardal, pazı ve kalelerimden birer kök bile olsa sağlam bir şekilde bana kahvaltılık, salatalık yeşilliklerimi veriyorlar. Gübre vazifesi de yapıyorlar.
Renkli İsveç pazılarımla, mini ıspanaklarımla yaptığım omletlerimi ve tazecik çıtır çıtır yediğim kalelerimi ailem de çok seviyor. Toprak da bu besinleri seviyor ki geçen yıl yanlarına ektiğim maydonoz tohumlarından çıkan maydanozlarım da çok lezzetliler. Geçen sezon hasat ettiğim domates ve salatalıklarımda çok lezizdiler. Elbette lezzet pek çok değişkene bağlı. Yeşil gübre
kullanımı, her sene ilkbaharda kompost ile de toprağı besleme, yumurta kabuğu, odun külü ve daha pek çok besin kaynağı ile toprağımı besliyorum.
Yoğurt mayalamak için aldığım süt bidonlarını da su ile çalkalıyor ve toprağıma döküyorum. Reçel, bal, pekmez kavanozlarımın içindekiler tükendiğinde kavanozlarını çalkalıyor ve toprağıma döküyorum. Çay, kahve telvelerini biriktirip bahçemde değerlendiriyorum. Bunları yapmaya bir kere başladığınızda artık hep sürdürülebilirliğin peşinde oluyor ve daha neleri değerlendirebileceğinizi düşünür oluyorsunuz.
Unutmadan, yeşil gübre için tohumları sık atıyoruz biraz… Dolayısıyla erken ilkbahardan itibaren lütfen altlarını sık sık kontrol edin. Bu otlar aynı zamanda toprak üstüne malç görevi de görüyorlar. Altları nemli ve karanlık oluyor tabii ki… Bu ortam da salyangozların, sümüklü böceklerin en sevdiği ortamlar. Dolayısıyla hemen toplarsak ilkbaharda çıkan tazecik filizlerimi yemelerini de büyük ölçüde engellemiş oluruz.