Humik asit humusun ana aktif maddesidir. Hatırlıyorum da ilkokulda hayat bilgisi dersimiz vardı. Kaçıncı sınıfta onu hatırlayamadım. Toprak çeşitlerini öğretmişti öğretmenimiz: 1.Humuslu toprak 2.Killi toprak 3.Kireçli toprak ve 4.Kumlu toprak.
Humik asiti araştırırken bu toprak çeşitlerini sayarken buldum kendimi. Bugün bile hatırımda olduğunu bilmiyordum doğrusu…Ne ilginç değil mi? Apartmanda doğdum, apartmanların olduğu bir bölgede okudum, sahip olduğumuz tek toprak saksıdaki topraklarımızdı ve ben buna rağmen bu konuyu çok sevmiştim. Öğretmenimizin “…bu ülke bizim çocuklar, bu topraklar bizim, ona gözümüz gibi bakmalıyız…” cümlesinin üzerimde etkili olduğunu düşünüyorum. Öyle bir anlatıyordu ki Naime öğretmen teneffüste bahçeye çıkınca ağaçların altına yüzükoyun yatıp toprağa sarılasım geliyordu. İşte böyle bir günde, çok ilgimi çeken bu dersten sonra, okuldan eve döndüğümde “…saksılarımızdaki toprakların çeşidi ne anne?…” diye sorduğumda annemin yüzünde önce bir an şaşkınlık olmuş ama çabuk toparlanmıştı, “…bırak şimdi bu soruları da ellerini yıka, önlüğünü çıkar çabuk…” diyerek beni bir kez daha başarıyla savuşturmuştu:)))
Ön bahçemizde çim ekili bir alanımız var ve Ağustos ayındaki aşırı sıcaklıklarda yer yer kurumalar meydana geldi. Ne yapmalıyız diye araştırırken bir tavsiye üzerine 2 gün aralıklarla 2 litre suya 2 kapak humik asit ekleyerek akşam gölge indiğinde tüm bahçeye sıkmaya başladım. Üç uygulama sonra kuruyan yerlerden yeniden çimler çıkmaya başladı. Var olan çimler renk ve doku olarak canlanmaya başladılar. Hatta rüzgârda yıkılan biber fidelerim vardı onların da dibine sıkmıştım. O biber fidelerim de canlanıp çiçek açmaya başladılar. Bu humik asit ne büyük bir mucizeymiş. Tabii bu şekilde anlatıyorum ancak bu süreçte humik asitin ne olduğunu ve nasıl çalıştığını okumuş, öğrenmiştim sadece tecrübe etmek için deneysel çalışmaya başlamıştım. Deney de başarıyla sonuçlandı şükür. O halde gelin size humik asitten bahsedeyim:
Fosil yakıt olan linyitin oksijenle temas ettiği bölümleri bu kimyasal etkiyle leonardit adı verilen minerale benzer bir yapıya dönüşür. İşte bu yapının içeriği humik asitten de zengindir. Humik asit bileşenleri ile toprağın yapısını zenginleştirir, kaymak tabakayı önler, bitkilerin besinleri daha kolay almasını sağlar. Bu sebeple tarım için oldukça önemli bir organik maddedir. Maalesef insanlar tarafından kimyasal olarak sentetik maddelerle üretildiği şeklinde algılanmaktadır. Oysa ölmüş bitki ve hayvanlar toprak altında binlerce yıl belirli basınç ve sıcaklıkta kaldığında kömürleşirler. Linyit de bir kömürdür. Dolayısıyla linyitin oksidasyona uğramasıyla oluşan leonardit ve içeriğindeki humik asit organik bir üründür.
Çimlerime yaptığım uygulamayı instagramdaki hesabımda @nadireninbahcesi paylaştığımda bazı yorumlar bahçeme kimyasal soktuğum şeklindeydi. Okumadan, araştırmadan, işin aslını astarını öğrenmeden yapılan yorumları zaten cevaplamıyorum. Sizlerin bunun farkında olmanızı istiyorum. Humik asitin diğer faydalarına da değinebilirim artık:
Toprağın su tutma hacmini artırır.
Toprağın içindeki mikroorganizmaların sayısının artmasını sağlar.
Bitki köklerinde ve oraya ulaşan suda yararlı maddelerin hareketini yani taşınmasını artırır.
Bitki köklerinin daha iyi beslenmesini ve gelişmesini sağlar.
Toprakta henüz çimlenmeyen tohum varsa o tohumların rahatça çatlayıp filizlenmesini sağlar.
Görüldüğü üzere kullanım şartlarına ve miktarlarına uyarak tavsiye edilen aralıklarla tarım alanlarında, hobi bahçelerinde rahatlıkla kullanılabilir. Bahçedeki yararlı böceklere de bilinen bir zararı yoktur. Kendi yaptığım uygulamalarda bahçedeki kelebek, arı ve yararlı böceklere zararı dokunmadığı gibi beyaz sinek oluşumunu da azaltmıştır.