Birinci cemre Şubat’ın 20 sinde havaya ve ikinci cemre de Şubat’ın 27’sinde suya düştü. Üçüncü cemre de 6 Mart’ta toprağa düşecek. Yüzyıllar öncesinden beri hava koşullarındaki değişimler insanların dikkatlerini çekmiş. Dünya üzerindeki her kültürde de bahar günleri “…bahar havası işte…” tabirimize benzer şekilde anılmıştır.
Kış mevsiminden yaz mevsimine geçerken hava sıcaklıkları bir yükselip bir alçalarak dengeye gelmeye çalışıyor elbette… Bu tanımlamaların pek çok romantik anlatımı da mevcuttur. Çeşitli kaynaklardan okunabilir. Bilimsel olarak da bakarsak, Dünya üzerinde termodinamiğin yasaları mevsimler açısından da kusursuz bir şekilde işliyor.
Termodinamiğin dört yasası şu şekildedir:
Sıfırıncı Yasa: İki termodinamik sistem bir üçüncüsüyle termal dengede ise, o iki sistemin birbirleriyle de dengede olmaları gerekir.
Birinci Yasa: Bir cisim ya da sisteme verilen enerji, iç enerjideki değişimin ve yapılan işin toplamına eşittir. Bu yasa enerjinin her zaman korunduğunu yani varken yok olamayacağı gibi yokken de var olamayacağını anlatır.
İkinci Yasa: Sistemin düzensizliğinin ölçüsüne entropi denir ve termal işlemlerde yönü belirler. Bir sistem kendiliğinden eski haline dönemez ve düzensizliğe doğru gider; ısı her zaman sıcaktan soğuğa doğru yer değiştirir.
Üçüncü Yasa: Sistemlerin ya da cisimlerin entropisi, olası en düşük sıcaklığın mutlak sıfır noktası olduğu şeklinde tanımlanmıştır. Deneysel ortamda, mükemmel bir kristalin entropisi mutlak sıfır sıcaklığında (-273.15 °C yani 0 Kelvin sıcaklığı) sıfırdır.
İlkbahar ekinoksunun da yaşanacağı Mart ayı artık ilkbaharın başladığını göstermez mi bize? Ne heyecan vericidir bu günler…Günlerin uzamaya başladığını daha iyi hissedip çiçeklerin açması için sabırsızlanıyoruz öyle değil mi? Muhteşem, büyüleyici çiçeklerin seyri, sebze tarhlarından gelecek, nasıl yetiştiğini birinci elden bildiğimiz, leziz sebzelerimizin tadı, baharat tarhlarından gelecek soğuk çaylarımızı ve kış çaylarımızı şifalandıracak, lezzet katacak baharatlarımızın kokusu tabii ki heyecan vericidir öyle değil mi? O hâlde Mart ayında yapılacak bahçe işlerimizi sıralamaya başlayalım:
1.Bazı tohumları iç mekânda sırasıyla başlatmak.
Bu sırayı neye göre belirliyoruz? Bu sırayı belirlemede bölgemizde son olayının ne zaman göründüğü/görüneceği bizim için en önemli olan veri olacaktır. Aşağı yukarı o tarihi bilirsek elimizdeki tohumların topraktan filizlenerek çıkma sürelerine göre geriye doğru tarihi hesaplayarak tohumlarımızı ekmeye başlayabiliriz. İç mekânda tohum ektiğimizde özellikle geç filizlenen tohumlarda büyüme ışıklarını kullanabiliriz. Bir tohumun güzel filizlenmesi için uygun bir sıcaklık ve ışık gereklidir.
Önceki yıllarda da ay takvimini dikkate alarak ekim yapmaya dikkat etmeye çalışıyordum. Bazen de “…aman canım sende…” diyebiliyordum. Ancak bu sene biyodinamik tarım ile ilgili okuduğum bunca makaleden sonra biyodinamik tarımın dinamiklerine uygun bir şekilde hobilerimi sürdürmeye karar verdim. Tıpkı eskiden atalarımızın yaptığı gibi…Tabii ki arada kontrol grubu elemanı olarak aykırı bir şey de yapmalıyım ki kendi deneyimi gerçekleştirebileyim.
Bu sene yani 2024 senesinde Mart ayının ilk günleri küçülen ay dönemine denk geliyor. 10 Mart yeni ay evresi ve ondan sonra 25 Mart’taki dolunaya kadar büyüyen ay evresine geçeceğiz. Genel olarak 16 ile 29 Mart arası her tür ekim ve dikim için verimli olacak tarihlerdir. Kökleri, yaprakları, meyveleri yenen bitkiler ile çiçeklerinden faydalanılan bitkilerin ise gezegenlerin konumlarına göre ekilmelerinin daha iyi olacağı tarihler var ki okuduğum kaynağa göre sizinle de paylaşayım:
Buna göre (3, 4, 5), (11, 12, 13), (19, 20, 21, 22), (29, 30 ve 31) Mart günleri verimli meyveler verecek olan bitkilerimizin tohumlarını ekebiliriz. (5, 6, 7), (13, 14, 15), (22, 23, 24) Mart’ta verimli kök oluşumu olacağından köklerinden faydalandığımız bitkilerin tohumlarını ekebiliriz. (9, 10, 11), (17, 18, 19), (27, 28, 29) Mart günlerinde yapraklarının verimli olacağı bitkilerimizin tohumlarını ekebiliriz. (7, 8, 9), (15, 16,17), (24,25,26,27) Mart günlerinde de çiçekli bitkilerin tohumlarını ekebiliriz.
Meyveli bitkilere bilineceği üzere biber, domates, patlıcan, bamya, bakla, fasulye gibi sebze bitkileri de dahildir. Bu sebzelerden tohumlarını ekeceğimiz biber bitkilerinde önceliği acı biber türlerine vermek gerekir ki acı biber tohumları çok geç filizlendiğinden diğer bitkilere yetişebilsinler. Buna göre karasal iklimde yaşayanlar 3,4,5 ve 11, 12, 13 Mart tarihlerinde acı biber tohumlarını iç mekânda ekmeye başlayabilirler. Bunun yanısıra da kadife, aynısefa, fesleğen, reyhan gibi sebzelerin kardeş bitkileri olan çiçekleri çiçeklerin de tohumlarını ekmeye başlamak gerekir tabii…
Serin seven sebzelerin de (kale, ıspanak, pazı, asya yeşillikleri, marul çeşitleri…) hâlâ tohumları iç mekânda ekilebilir. Böylece bu sebzelerin yetişen fideleri son don olayı beklenmeden hemen bahçeye nakledilebilir. Hatta istenirse direk toprağa da tohumları ekilebilir.
Yaşadığınız yere, tecrübelerinize ve alışkanlıklarınıza göre biyodinamik tarımın günlerini de göz önünde bulundurarak bu ay tohumlarınızı ekmeye başlayabilirsiniz gönül rahatlığıyla….
2.Genel bir bahçe toparlaması yapmak.
Mart ayının başında genel bir bahçe toparlaması yapmak sezona hazırlanırken ruhumuza da iyi gelecektir. Bahçede meyve ağaçlarının ve çiçekli çalıların budanması zaten yapılmıştır ve ara kontrollerle ara budamalar da yapılmaya devam edecektir.Bu arada da malçların altında neler oluyor? bakmalı ve malç altı kontrolü aktif olarak yapılmaya başlanmalıdır. Bu şekilde toprağın üstüne çıkmaya başlayan lale, nergis, mine çiçeklerinin mini mini yapraklarını, kurumuş gibi duran papatyaların dibinden yeni süren yapraklarını da görebiliriz.
Bu arada salyangoz ve sümüklüböcek yavrularını da görür görmez hemen toplamaya başlamalı, odun külü ile tarhların etrafına önlem almalıyız. Alınabilecek tüm önlemleri buradaki yazımda bulabilirsiniz.
3.Güllerin kontrollerini düzenli aralıklarla yapmak.
Bu ay ki gül kontrollerinde dalların gözünde tomurcuklar oluşmaya başladığı görülecektir. Bu bizi çok sevindirmekle beraber güllerle ilgili bazı uygulamalara başlamamız gerektiğini de gösterir. Şöyle ki güllerin tomurcukları iyice büyümeden önce genel bir ilaçlama yapmak iyi oluyor. Böylelikle parazitler genç ve taze dallardan beslenmeye başlamadan önlem alınmış olunuyor. Tabii ki doğal karışım ilaçlarımız ile ilaçlamaktan bahsediyorum.
Bahçeye gelen kediler orayı burayı kazıp bitkilerimi öldürmesin diye bir fıs fıs şişeye hazırladığım ev yapımım olan sirkeden bu ay itibariyle hemen gül dallarına da azar azar sıkmaya başlıyorum ki herkese çok tavsiye ederim. Ayrıca arap sabunu, kırmızı biber, sarımsak karışımım da en büyük silahımdır:). Bahçe büyük ve güzel bir laboratuvar bakalım bu sene nasıl güzelliklerle karşılaşacağız?
4.Yükseltilmiş sebze ve baharat tarhlarının ekim-dikim krokisini hazırlamak.
Münavebeli ekim yapmak sebzelerimizden daha iyi verim almamızı sağladığı gibi toprağımızın da tek taraflı besin eksikliğine uğramasını engelliyor. Her sene aynı yere domates fidesi dikerseniz toprağın o kısmında sürekli aynı mineraller eksiliyor ve domateste de verim düşüyor bu diğer sebzeler için de geçerli tabii.
Her şeyi kaydettiğimiz bahçe ajandalarımız burada imdada yetişiyor. Bu sene hangi kısma hangi sebzeyi, baharatı, çiçeği dikeceğimize tarhın karşısına geçerek ve geçen yıl yaptıklarımıza bakarak karar verelim. Bu şekilde yetiştirdiğimiz ve de üreticiye destek için aldığımız fidelerimizi kolayca toprağa nakledebiliriz. Bu krokiyi hazırlarken kardeş bitkileri de göz önünde tutalım. Örneğin geçen sene domateslerin arasına diktiğim maydanozlar, fesleğen ve reyhanlar ile tarhın çevresinde yetiştirdiğim latin çiçekleri o kadar iyi oldu ki hem görsel bir şölen yarattılar hem de tüm sebzelere yararlı böcekler açısından, tozlaşmayı kolaylaştırmaları ile fayda ve lezzet kattılar.
5.Dışarıda bıraktığımız büyük, plastik, konteyner saksıları kontrol edip kırık dökük yoksa bu aydan başlayarak son donlara kadar topraklarını zenginleştirme çalışmalarını yürütmek.
Bunun için aralıklarla biriktirdiğimiz çay demlerini, kahve telvelerini, odun küllerini ve hazırladığımız kompostu kullanalım. Ayrıca kış boyu aldığımız sütlerin -ki ben üç ya da beş litrelik kaplarla alıyorum- kaplarını suyla çalkalayıp o suyu ağaçlarımızın diplerine dökelim, bir reçel ya da bal kavanozu bittiğinde çalkaladığımız suyunu yine bahçede değerlendirelim. Toprağımızı besleyelim ki o da faydalı bakteri ve mineralleriyle sebzelerimizi beslesin. Bu arada domates dikeceğimiz toprağı her türlü kalsiyum içeriği ile beslersek domateste burun çürüklüğü ile karşılaşmayız. Unutmamak gerekir ki her şeyin azı karar çoğu zarar olur. Yaptığımız her şeyde ölçülü olmaya çalışalım.
6.Çimleri havalandırmaya başlamak.
Kış boyu ezilen çimlerimizi havalandırırsak güzel ve yağışlı havalarda yeniden yeşermeye başlarlar ve daha sağlıklı olurlar. Bunun için tırmıkla düzenli olarak süpürme hareketi oldukça etkili olacağı gibi çim havalandırma aletleri ile de çimlerimizin köklerini havalandırmak yağışlı ilkbahar günlerinden önce çok faydalı olacaktır. Karasal iklimde her kış sararan çimlerimiz bu şekilde tazelenip yeniden yeşermeye başlayacaktır. Bu esnada da çimlerimizin üzerinden taze toprak ile çim tohumu karışımı da attığımızda daha gür ve sağlıklı çim alanlarımız olacaktır.
Esasında yapabildiğimiz ölçüde çim yerine daha az su tüketen yer örtülerine geçmek ekolojik sistemimizin sürdürülebilirliği için en ideal yol olacaktır. Maalesef ki karasal iklimde yer örtücülerin de donma riski çok yüksek olduğundan çim alanlarımızı kısıtlasak da seyir bölgesinde bulundurmaya devam ediyoruz.Ilıman iklimlerde yaşayanlar daha başka yer örtücü bitkiler de kullanabilirler.
7.Bahar budamalarına devam etmek.
Gül, kelebek çalısı, berryler bahar budaması da isterler. Biyodinamik tarıma göre budamaları ayın küçüldüğü tarihlerde yapmak iyi sonuç veriyor. Bu sene için uygun olan tarihler 25 Mart 2024’ten sonraki 14 günlük zaman dilimi olacaktır (yazıyı yayınlayabildiğim tarihe göre belirttim). Yani 25 Mart ile 7 Nisan tarihleri arasında gönül rahatlığıyla budamalarımızı yapabiliriz.