Temmuz ayı geldiğine göre artık uzun ve sıcak günler başlayacak umarım. Neden mi böyle yazdım? Çünkü maalesef bu ilkbahar ve Haziren ayında inanılmaz yağış aldık. Günler genellikle çok serin geçti. Gece soğukları her yıl olduğundan daha geç bitti. Durum bu olunca da viyollerden bahçeye nakil çok geç oldu. Naklettikten sonra da yağan yağmur ve dolular birçok fideye zarar verdi. Leylaklar açtığında her yıl olduğu gibi ılık bahar akşamlarını mis gibi kokutamadı. Erik ağacı çiçek açtığında birkaç gün altında mis gibi kokular eşliğinde kitabımı okuyup kahvemi içemedim. Ne çok olumsuzluk sıraladım birden içime atmışım demek… Yağışların sayesinde yeni çıkan bitkiler uzun süre sararmadan yeşil kaldı:)
Sıcak günler başladığına göre artık bahçemizde uzunca zaman geçirebiliriz. Ailemiz ve arkadaşlarımızla barbekü yapabiliriz. Bir ağaç gölgesinde ya da akşamüstü serinliğinde sevdiğimiz gül sarmaşığının yanında kahvemizi içip kitabımızı okuyabiliriz. Arkadaşlarımızın deyimiyle “…bahçenin sefasını sürüyorsunuz…” çok şükür sürebiliyoruz. Ancak bunun için hafta sonu da dahil sabahları en geç 06 da kalkmış olup bahçeye gitmiş oluyoruz. Bunu söylediğimizde de “…eee sen istedin, olacak o tabii…” cevabını alıyoruz ki eminim siz de bu türlü cevaplar duyuyorsunuzdur ( bu yazıyı okuduğunuza göre diyorum:). Evet biz istedik ve seve seve nadir de olsa zorlana zorlana yapıyoruz elbette… O hâlde bu ay bahçede neler yapmalıyız? gelin hatırlayalım:
1. Sabah erkenden bahçe kontrolü yapmak.
Bu bize öncelikle sabahın o güzel havasında bahçemizin vücudumuzu canlandıracak olan ilk nefesini almamızı sağlar. Bu sadece bir metafor değilmiş biliyor musunuz? Geçen yıl okuduğum bir yazıdan öğrenmiştim: Sabah erken saatte havası temiz olan bir yerde dışarı çıkıp ilk nefeslerimizi aldığımızda havada bulunan azottan en çok ve en iyi yararlandığımız zamanlar oluyormuş. İlerleyen saatlerde o yoğunluk azalıyormuş…Bunun yanı sıra sabah erkenden bahçeye çıktığımızda kuşlar cıvıldadığını duyarız ve onların söyledikleri melodiler derinden bir ohh dememizi sağlar. Ancaak bunu fazla uzatmadan:) hemen bahçemizi kontrol faslına geçelim:
Ben kendi yaptıklarımdan yola çıkarak anlatıyorum. Önce şöyle bir hızlıca tüm bahçeyi dolaşıp ilk gözüme çarpan şeyleri aklımda tutuyorum. İkinci tura geçtiğimde tüm gül fidanlarımı ve sarmaşıkları tek tek gözden geçirerek böceklenme var mı? varsa hangi yoğunlukta onları kontrol ediyorum. Güllerde böceklenmede bir artış varsa en kısa zamanda ilaçlamak için ev yapımı doğal ilaçlarımı hazırlamak üzere kendime not alıyorum.
Bahçemizdeki zararlı böceklerden kurtulmak için ev yapımı ilaçlar-1
Bahçemizdeki zararlı böceklerden kurtulmak için ev yapımı ilaçlar-2
Bahçemizdeki zararlı böceklerden kurtulmak için ev yapımı ilaçlar-3
Bahçemizdeki zararlı böceklerden kurtulmak için ev yapımı ilaçlar-4
Yağışlı günlerde ikinci işim hemen bir salyangoz kontrolü yapmak oluyordu. Arkasından gelen bu kuru günlerde de salyangoz kontrolünü devam ettiriyorum. Bu seferde yumurtadan çıkmış ve etrafta gezinmeye başlamış olan minik salyangozları tek tek topraktan ayıklıyorum. Diyeceksiniz ki salyangozlardan kurtulma metotlarını uygulasanıza! Evet o metotları uyguluyorum zaten ilkbahar başından itibaren… Ancak bu sene o kadar yağmur yağdı ki diğer tüm metotlara manuel olarak da ek yapmak gerekti, gerekiyor:)
2. Asılı sepetlerin, saksıların ve konteynırların içini kontrol edip susuzluk durumlarını kontrol etmek.
Kaplarımızın içinde bahçeye göre daha az hacimde toprak olduğu için kurumaları da çok ani olur. Sulamasına dikkat etmek gerekir. Az su verirsek çok çabuk kurur, fazla su verirsek kökleri ıslak kalacağı için çok çabuk kurur. Bu bitkilerimizin besin ihtiyaçlarının da daha sık aralıklarla karşılanması gerekir (on beş günde bir doğal bitki besinleri ile takviye etmeliyiz.). Böceklendikleri zaman da bu Temmuz sıcaklıklarında çok çabuk ölürler. Bu sebeple doğal bitki ilaçlarımızı da daha sık uygulamalıyız (bahçedeki bitkilere ayda bir uyguluyorsak saksılara on beş günde bir uygulamalıyız.).
3.Çiçekli bitkilerin ölen, solan çiçeklerini kıstırmak.
Hem çiçekli bitkilerimizin çiçeklerini kıstırmak hem de maydanoz, nane, fesleğen, reyhan gibi sebzelerimizin sürgün uçlarını koparmak bu bitkilerimizin daha çok coşmasını sağlar. Yani daha çok ve sürekli çiçek açmasını sağlar. Sebzelerin de daha çok dallanmasını sağlar.
Her sabah düzenli yaparsanız çiçekler hep canlı gözükecektir. İşler de birikmemiş olur;)
4.Tırmanma bitkilerini yani sarmaşıkları sürekli eğitmek ve sarkan dallarını bağlamak.
Sarmaşıklarımızın gitmesini istediğimiz yönü dikkatlice belirlemeli ve ona göre budama yaparak ve sarılacağı yolları ayarlayarak sarmaşığımızı eğitebiliriz. Artan sıcaklıklarda uzaması daha fazla olacağı için de düzenli aralıklarla bu durumu kontrol etmeliyiz.
Budama yaparken de dışa doğru bakan gözün hemen üstünden kesmeliyiz ya da vereceğiniz yöne, istediğiniz uzama miktarına göre budama yapacağınız yeri ayarlayıp gövdesine zarar vermeyecek şekilde, keskin bir budama bıçağıyla tek darbede kesmeliyiz.
5.Çimleri, sebzeleri, meyve ağaçlarını, süs bitkilerini düzenli olarak sulamak.
Artan sıcaklıklarla beraber çimlerin çoğu zaman sabah ve akşam olmak üzere iki kere sulanması zamanı geldi. Bu şekilde sağlıklı olarak yemyeşil görünmeye devam edeceklerdir. Biçmek için de iki haftayı geçirmemek gerekir. Çimlerin biçilmesi hem sağlıklı uzamalarını sağlar hem de sinek, böcek yumurta ve larvalarının üremesi engellenmiş olur.
Sebzeleri ise her cinsin ihtiyacına göre sulanması gerekir. Örneğin domates meyve verene kadar sadece yaprakları susuzluktan büzüştüğü zaman sulanmalıdır. Biber, salatalık ve kabak ise her zaman sulanmayı sever. Ancaaak benim ne yaptığımı bilmek isterseniz (ben ürettiklerimi ailem için üreten bir amatörüm, profesyonel satıcılar elbette düzeni bilirler), ben tamamen sezgisel sulama yapıyorum.
Ne demek sezgisel sulama? Ne zaman hangi sebzenin sulamaya ihtiyacı olduğunu düşünsem o zaman suluyorum. Ancak burada övünmek gibi olmasın ama bunu kestirebiliyorum çünkü çok derin bir bağ kuruyorum kendileriyle:) Örneğin bu sene aşırı yağışlarla karşılaştığımız için domatesler çiçek verene kadar sadece fidesini toprakla buluşturduğum ana can suyu verdim. Öyle yağmurlar yağdı ki yağıştan çürüyen fidelerim de oldu. İyi ki fazla tohum ekmişim de ölene üzülsem de hemen yerine mini seramdan yeni bir fide dikiverdim. Şimdi ise toprağa parmağımı ikinci boğumuna kadar sokup toprağın nemliliğine bakarak bibere, salatalığa, kabağa daha fazla su verip örneğin “…domatese yarın vereyim ya da akşam vereyim…” diyebiliyorum.
Önemli olan kendiniz için bir düzen belirlemeniz. Bebeğinizi beslemek gibi:)
Bir de sulama yaparken bitkilerin üstünden değil toprakla buluştuğu dipten sulamaya dikkat edin. Üstten sulandığında böcek oluşumu daha fazla olacaktır.
6.Serada yazlık sebze fideleriniz varsa toprakla buluşturmak.
Takviye ya da fazla fideleriniz varsa bunları alanınız varsa toprakla buluşturun. Yeterli alanınız ya da boş konteynırınız yoksa da komşularınız, akrabalarınız ile paylaşın. Sonbaharda dikmek ya da münavebeli ekim için viyollerde fideleriniz varsa da yeniden bahçe ajandanızda notlarınızı düzenleyerek kendinize bir hatırlatma yapın. Çok faydalı olduğunu göreceksiniz:)
7.Olgunlaşan tohumları, baharatları hasat edip kurutmaya başlamak.
Tohum için bıraktığınız kale, hardal, maydanoz tohumlarını toplayıp ayıklayıp ayrı ayrı isimlendirerek gelecek sezonda kullanmak üzere saklayın. Adaçayı, nane ve biberiyeden de kurutmak üzere kesimler alıp gölge bir yerde kurutup kavanozlayın.
8.Elma ağacının kabuğunda mantar tedavisi yapmak.
Bu dönem yeniden elma kabuğunda pamuklu görüntüler görebileceğiniz dönemdir ve mantara karşı karbonatlı doğal ilacınızı hazırlayıp hemen müdahale etmenin de zamanı. Böylelikle sağlıklı bir ağacınız ve meyveleriniz olur.
9.İri meyveler için meyve ve dal seyreltmek.
İri meyvelerimiz olsun istiyorsak dallardaki meyveleri artık seyreltmeli ve arada kurumuş eski dallar görürsek de onları budamalıyız. Şahsen ben ilk yıllarımda bu meyveleri seyreltmek istemiyordum. kıyamıyordum “…şimdi onun da büyümeye hakkı yok mu?…” diyerek:)
Ancak yaşayarak öğrendim ki seyreltmek gerekiyormuş. Seyreltme işlemi sadece meyve iriliğine etki etmiyor. Meyvenin tadına, dokusuna ve kurtluluğuna bile etki ediyor.
10. Bahçe aletlerinin, hortum makaralarının ve hortumların düzenli olmasını sağlamak.
Her sezonda bu işlemi yapmak çok önemlidir. Ancak bu dönemde dezenfekte edilmeleri ayrı bir önem taşımaktadır. Bir bitkiden bulaşan böcek ya da hastalığın başka bir bitkiye bulaşmasını istemeyiz öyle değil mi?
Keyifle içilen kahveler, soğuk içecekler eşliğinde kitap okuyabileceğimiz ve sabah kahvaltılarında kendi ürettiğimiz biber, domates ve salatalıklarımızı da keyifle yiyebileceğimiz ay sonunda geldi:) Verimli bir temmuz ayı dilerim:)