Oldum olası şiiri çok severim. Aslında edebî olan her şeyi çok severim. Buna rağmen neden ortaokul, lise yıllarımda matematik sınıflarında okudum neden fizik okudum bilemiyorum. Lise yıllarımda bana bir test uygulanmıştı. Testin sonucunda uygulayıcı “…eğer yanımda cevaplamamış olsaydın bu sonuçtan şüphe ederdim doğrusu…” demiş ve çıkan grafiği göstermişti bana. Grafikte keskin iki uç vardı. Bir uç sayısal diğer uç da sözel… Ben sayısaldan devam ettim. Pişman mıyım? Hayır değilim. Edebiyatla ilgili bir bölüm okusam daha mı mutlu olurdum? O durumu yaşamadığıma göre bilemem. Bunun için sızlanmak yerine çok okuyup çok yazmaya devam ettim:) Şiir mi? Bahsedeyim hemen…
Şiir okumayı çok severim. Ortaokul ve lise yıllarımda da çok severdim. Ancak zorunlu şiir çözümlemelerini pek sevmezdim. Çünkü ben bana hissettirdiği biçimde yorumlardım. Dersin öğretmeni ise elindeki kaynağa göre yorumlamamızı beklerdi. Elbette öğretmek istediği doğrular vardır (bunu meslektaş olduktan sonra anladım.). Yine de hissen yapılan yorumlara da destek verilmeliydi bence…
İşte o yıllarda okuduğumuz şiirlerden biri meşhur Cahit Sıtkı Tarancı şiiri olan 35 yaş şiiriydi. Etkilenmiştik ama o ilk okumamızda 35 yaş bile bizim için çok yaşlıydı ki 70 yaş anlaşılmazdı:) Bugün mü? Bugün ise 70 yaşında birinin öldüğünü duysam “…aa daha çok erkenmiş…” diyorum. Dediğim gibi o zaman 35 yaşın nasıl yolun yarısı olduğunu anlamıyordum. Bugünse “…çok erken yazmış Tarancı…” diyorum:) Pekii yine o yıllarda anlayamadığım sonraki yıllarda da anlaşılan üstünde durmadığım ikinci mısraya gelelim. Aşağıda yazdığı gibi…
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Anlamamıştım bir türlü ne demek Dante gibi ortasında olmak ömrün? Gülüyorum şimdi dantel ile bağdaştıramadığım o mısrayı yorumlayamama halime:) Daha yeni öğrendiğim gerçeği buradan paylaşmak istedim (buradaki anlatımımın siyasi hiç bir yönü yoktur. Sadece eğer varsa şiirde benim gibi bu mısrayı anlamayan, anlatmak istedim.).
Cahit Sıtkı 35 yaş şiirini yazarken bu şiirini 35 yaşında sürgüne gönderilen Dante’ye ithaf etmek istemiş. Dante sürgüne gönderildiğinde İlahi Komedya adındaki meşhur eserini yazmaya başlamış. Rivayete göre Tarancı da İlahi Komedya’nın birinci kantosundaki aşağıya alıntıladığım kısmından ilham alarak 35 yaş şiirini yazmış:
Birinci kanto
Yaşam yolumuzun ortasında
karanlık bir ormanda buldum kendimi,
çünkü doğru yol yitmişti.
Ah, içimdeki korkuyu
tazeleyen, balta girmemiş o sarp, güçlü
ormanı anlatabilmek ne zor!
Öyle acı verdi ki, ölüm acısı sanki;
ama ben, orada bulduğum iyilikten söz edeceğim,
gördüğüm, başka şeyleri söyleyeceğim.
Demek ki Dante yazmış önce “…yaşam yolumuzun ortasında karanlık bir ormanda buldum kendimi…” diye. Tarancı da ondan ilham alarak yazmış 35 yaş şiirini…Ve Tarancı 46, Dante ise 56 yaşında ölmüş; ölçtükleri zamandaki yollarını tamamlayamadan…
Bana gelince şiirin mısrasındaki “…Dante gibi ortasındayız ömrün..” anlatımının dantelle ilgisi yokmuş:) Dante’nin komedyası ve içinde yazılanlar ile ilgisi varmış!
Sahi her canlı için bir bilinmez olan ölüm karanlık bir orman mı? Yeryüzünde eşi ve benzerini bile görmediğimiz aydınlık bir güzellik mi? Eğer Yahya Kemal Beyatlı’nın Celile Hanım’a ithafen yazdığı dizelerine kulak verir ya da okursak ölünce gidilen yer, memnun kalınacak güzellikte bir yer. Diyor ya şair: …dönen yok seferinden, gidenler memnun demek ki yerinden…
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
Her zaman her konuda defalarca anladığım gibi öğrenmenin yaşı yok. Yeter ki iste…Yeter ki meraklarının peşinde git…Yeter ki seni bir dairenin içine kapatmaya çalışanları dinleme…Hayatın olmak istediğin her alanında varsın…Sen istediğin sürece de var olacaksın…Yazıya döküyorum çünkü aynı anda kendime de tekrar tekrar hatırlatıyorum. Sevgiyle…