Tam güveçi hazırladınız kapağını kapatıp pişmeye bırakacaksınız birden aklınıza geliverir “…bahçeden bir iki dal taze kekik kesip şöyle güvecin üstüne koyuverseydim…” ya da çorba kasesinin üzerine şöyle bir dal chef kekik bırakıverseydim…”. Bazen hızla bahçeye çıkar, alır gelirsiniz bazen de (özellikle hava yağışlıysa) üşeniverir gitmezsiniz:) Ya da salatayı yaparken aklınıza bir iki yaprak da fesleğen koysaydım düşüncesi gelir ama bulaşık yıkıyorsanız bırakıp da gitmek istemezsiniz. Bazen diyorum tabii yoksa kendi otlarını baharat olarak kullanırsan bu lezzeti bir daha asla bırakamazsın…Tecrübeyle sabittir:)
O hâlde ne yapmalıyız?
Hemen mutfak camımızın önüne ya da mutfaktan bahçeye açılan bir kapı varsa, o kapıya yakın bir alanda, saksılarda bazı baharatlarımızı rahatlıkla yetiştirebiliriz. Bu saksıdaki baharatlar ayrıca sıralı ekimi de destekleyecektir. Baharat tarhında bulunan baharatlarımız zamanla çiçeklenip tohum oluşturmaya başlayacaktır. Her ne kadar çiçeklerini biraz kıstırsak da yine de çiçeklenecektir. Aslında bazı çiçekli otları da öylece bırakmalıyız ki çiçekleri arıları ve kelebekleri cezbetmeye devam etsin, hem onlar beslensin hem bahçede tozlaşma sürsün. Bu durumda yapraklarından faydalanmak isteyeceğimiz yeni bitkilere ihtiyacımız olacak. İşte o zaman saksıdan köküyle alıp bahçemize nakledebiliriz. Ve yerine yeni bir tohum ekebiliriz. Böylece hem saksıda hem bahçede sürekli taze otlarımız olabilir.
Hangi tohumlar?
Eğer yeni bir bitki sevdalısıysan tere, roka tohumlarını saksıya ek. Göreceksin bir kaç gün içinde mini mini taze salata sebzelerin yetişmeye başlayacak:)
Çocuklarım küçücükken apartman camımın önündeki saksılarıma çilek fidesi dikerdim. Diğer saksıya da roka ve tere tohumu ekip beklemeye başladığımızda sevgili eşim baktı ki çiçek saksılarıma sebze, meyve saksıları da eklenmeye başlıyor “…hayatım ihtiyacımız olunca marketten ve pazardan alıyoruz ya neden uğraşıyorsun?…” demişti. Bense bir şehir çocuğu olarak sebze ve meyvelerin, baharatların nasıl yetiştiğini hem kendim merak ediyor hem de çocuklarımın küçücükken bunu görüp öğrenmelerini istiyordum. Yaptığım okumlarda en rahat yetişen salata sebzelerinin tere, roka olduğunu okuyunca önce bu tohumları nasıl ve nereden temin edebileceğimi sonra nasıl ekebileceğimi öğrenip ektim. Sonuç %100 başarılı çimlenme olmuştu. Ancak biraz uzayınca (ki bu arada adının mikro besin olduğunu bilmeden minicikken söküp çocuklarımla yediğimiz salatalara süs olarak ekliyordum) gördüm ki bu sebzelere de güllerde olduğu gibi böcekler geliyor, yerleşiyor, yapışık bir hâle getiriyorlar. İşte o zaman da “…bitkilerimi nasıl zehirsiz bir şekilde böceklerden kurtarabilirim?” sorusunun cevabını aramaya başladım. İşte o yıla bugünden çok minnettarım. Dedim ya bir şehir çocuğu olarak bu bilgiler ben de var oluştan bulunmadığı için (görerek öğrenmeyi bazen böyle tanımlıyorum) okumam, öğrenmem ve uygulamam gerekiyordu.
Hem okula gidip hem eve gelince çocuklarla ve ev işleriyle ilgilenip hem de bitki yetiştirmeyi, bakımını yapmayı öğrenmek zaman alıyordu. Ve ben o yıl çiçek dışındaki bitkilerin yetiştirilmesi ile ilgili olarak bugün ki bilgilerimin temellerini atmış oldum.
Konumuza geri dönersem tere, roka dışında insan önce kendi fesleğenini, maydanozunu ve dereotunu da yetiştirmek istiyor öyle değil mi? En azından bende öyle olmuştu. Ancak bu bol bulunan ve sıradan gibi görünen sebzelerin yetişmesi çok da kolay olmuyordu. Öncelikle maydanoz ekmenin kuralları var ve bu kurallara uyarsan kolayca yetiştirebilirsin. Kurallara uymazsan da bir tane bile maydanoz tohumun çimlenmez.Maydanoz tohumlarını ekmek için toprak sıcaklığı artmış olmalı. Bahçenizdeki maydanoz dereotu ekili bölge ya da saksınız başlangıçta bol güneş alırken filizler toprağın üzerinde 10 santim boyuna eriştiğinde gölgeli bir alanda kalabilmeli. Bunu nasıl sağlayabilirsin? Şimdi gözlerini kapat ve çok değil 60 saniye düşün lütfen? Evet, tam da düşündüğün gibi…Önce boş alana tohumunu ekip üstünü sadece 1 cm kalınlığında toprak ile kapatırsın. Toprağın sürekli nemli kalmasını sağlarsın. Bu arada yakınlarına domates, salatalık, fasulye gibi boyu uzayan fideler dikersin. Bu fideler mevsiminde çabucak uzayacaklardır. Uzadıkça da maydanozlara, dereotlarına gölgeli bir alan sağlayacaklardır. Bir de bonusu bu bitkiler kardeşler:) Yani birinin zararlısı diğerine faydalı…Biri diğerine olağanüstü lezzet katıyor.(Yandaki görselde görülen: geçen sene kale bitkisini söküp domates dikecektim ve sıra aralarına da maydanoz tohumları ekmiştim. Tabii ki uzayarak gelmiş bir latin çiçeği dalı ve sarı kadife çiçeği de fotoğrafta yer almakta.)
Hâlâ içerikteyim:) O zaman detayları şimdilik bırakıyorum. Hangi tohumlar? Tere, roka, fesleğen, maydanoz, dereotu, reyhan tohumlarını mutfak saksına ekebilirsin. Nane, kekik, limonotunu ise kesimlerden, fidelerden yetiştirmek daha mantıklı. Pazardan tazelerini bulabiliyorsan aldığında bir kaç dalını köklendirerek toprağa dikebilirsin. Ya da yerel bir fide sağlayıcısından satın alarak hem onu desteklemiş olursun hem de senin baharat saksına doğrudan bir katkı sağlamış olursun.
Hangi saksı?
Aslında bu daha çok kişisel zevkine bağlı. Ben şöyle yapıyorum: Maydanoz gibi kazık kökü olan ve kökünü derinlere indirmeyi seven salata sebzelerim için uzun ve derin saksıları uygun görüyorum. Bu saksılara bol tohum ekip çimlendikten sonra seyrekleştiriyorum ve sonuç %100’e yakın başarılı:)
Bunun yanısıra eğer pişirme alanın ya da benim gibi mutfak çeşmenin arkasındaki pencerenin önüne görseli seni baştan çıkaracak bir fesleğen ya da nane saksın olsun isteyebilirsin. İşte o zaman benim seçimim bir terracotta saksı oluyor. Hem o ters koni gibi olan şekli hem de toprak rengi içindeki yeşil sebzenin görüntüsü muhteşem oluyor.
Hangi toprak?
Ev içi pencere önü saksısı olacaksa toprak seçimin çok çok önemli olacaktır. Ne kadar pencere açarak havalandırmayı sağlasanda kapalı mekândaki bir toprak olacağı için içinde kesinlikle sinek, böcek yumurtası olmamalı ya da bu böceklerin bir şekilde açık pencereden sızıp içinde rahatlıkla çoğalabileceği bir toprak olmamalı… O hâlde güvenilir bir bahçe malzemeleri sağlayıcısından toprağını almalısın. Marketlerde satılan torfları sadece dış mekânlar için almanı tavsiye edebilirim. Çünkü bu topraklar maalesef çoğu zaman toplanan eski torfların dezenfekte edilip tekrar satışa çıkarılmış hâli oluyor. Bu torfun içinde de iç mekândaki sıcak ve nemli ortamda rahatlıkla zararlı böcekler üreyebiliyor.
Sebze yetiştirmek için güvenilir toprağı aldığına emin olduktan sonra son zamanların gözdesi olan perlit, vermikülit, hindistancevizi lifi gibi malzemelerden de alıp kendi toprak karışımını yaparsan harika olur. Bir de kendi çiçek besinini hazırlayıp bitkilerini onunla sularsan değme keyfine…
Sonuç:
Kendi hazırladığın toprakla doldurduğun saksılarına ekeceğin tohumlarınla bir yıl boyunca kendine, ailene ve sevdiklerine pek çok lezzetli yiyecekler sunmanın, tatmanın keyfine varacaksın. Bu keyfi tattığında da bir daha vaz geçmek istemeyeceksin:)